Boşanma Davasında Video Kaydı Delil Olur Mu?

Boşanma ve Mal Rejimi

Boşanma davalarında yasal yollarla elde edilmiş video kayıtları, mahkemede delil olarak kullanılabilmektedir. Bu süreçte, Türk Medeni Kanunu ve Türk Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun belirlediği çerçeve büyük önem taşımaktadır.

Video kayıtlarının delil olarak kabul edilebilmesi için yasal yollarla elde edilmiş olması şarttır. Mahkemeler, hukuka uygun olmayan yöntemlerle toplanan delilleri değerlendirmeye almamaktadır.

Boşanma Davasında Video Kaydının Delil Olarak Kullanılabileceği Haller

Boşanma davalarında video kayıtlarının delil olarak kullanılabileceği haller aşağıdaki gibidir:

  1. Hukuka Uygun Elde Edilen Video Kayıtları: Hukuki süreçlerde video kayıtlarının delil niteliği taşıması, öncelikle yasal yollarla elde edilmelerine bağlıdır. Kamusal alanlarda çekilen veya tarafların rızasıyla kaydedilen görüntüler mahkemede kullanılabilirken, gizli çekim yoluyla elde edilen kayıtlar genellikle hukuka aykırı kabul edilmektedir.
  2. Özel Hayatın Gizliliği ve Kamu Yararı Dengesi: Yargı mercileri, video kayıtlarını değerlendirirken özel yaşamın gizliliği ile kamu yararı arasında hassas bir denge gözetmektedir. Aile içi şiddet vakalarında, sadakatsizlik durumlarında veya çocukların menfaatinin söz konusu olduğu hallerde kamu yararı faktörü, özel hayatın gizliliğinden daha ağır basabilmektedir.
  3. Davanın Çözümüne Katkı Sağlama Şartı: Video delilleri, davanın esasına doğrudan etki edebilecek nitelikte olmalı ve somut çözüme katkı sunmalıdır. Mahkemeler, sunulan görüntü kayıtlarının dava konusu olayı aydınlatmadaki rolünü ve ispat gücünü detaylı şekilde değerlendirmektedir.
  4. Çocukların Yüksek Yararı: Velayet davalarında video kayıtları özellikle dikkatle ele alınmaktadır. Çocuğun bedensel veya ruhsal sağlığını tehdit eden ebeveyn davranışlarını belgeleyen görüntüler, çocuğun üstün yararının korunması amacıyla delil olarak değerlendirilmektedir.
  5. Ses ve Görüntü Kayıtlarının Teknik İncelemesi: Video kayıtlarının delil değeri kazanabilmesi için manipülasyon ve değişiklik içermediğinin tespit edilmesi gerekmektedir. Mahkemeler, ihtiyaç duyulması halinde uzman bilirkişiler aracılığıyla kayıtların özgünlüğünü ve doğruluğunu incelemektedir.
  6. Zamanaşımı ve Delil Sunum Süresi: Video delillerinin geçerlilik kazanması için yasal süreler içerisinde mahkemeye sunulması zorunludur. Dava ve cevaba cevap dilekçelerinde belirtilen delillerin, mahkemenin tanıdığı son süre içerisinde dosyaya eklenmesi gerekmektedir. Bu sürelere uyulmaması durumunda video delilleri kabul edilmeyebilir.

Ayrıca, boşanma davalarında otel kayıtları ve ses kayıtlarının delil olarak kabul edilmesi için dikkat edilmesi gereken hukuki detaylara ilişkin ayrıntılı bilgiye, bu konulara özel olarak hazırladığımız yazılarımızdan ulaşabilirsiniz.

Boşanma Davasında Video Kaydının Delil Olarak Kullanılamayacağı Haller

Boşanma davalarında video kayıtlarının delil olarak kullanılamayacağı haller aşağıdaki gibidir:

  1. Hukuka Aykırı Şekilde Elde Edilen Kayıtlar: Tarafların rızası olmadan gizlice elde edilen video kayıtları, özel hayatın gizliliğini ihlal ettiğinden delil olarak değerlendirilmez. Bu kayıtlar, Türk Ceza Kanunu’nun özel hayatın gizliliğine ilişkin hükümlerine aykırıdır ve hukuki süreçte geçersiz sayılmaktadır.
  2. Kişisel Hak ve Özgürlüklerin İhlali: Video kayıtları elde edilirken temel hak ve özgürlüklere müdahale söz konusu olduğunda, bu deliller mahkemede geçerlilik kazanmaz. Konut dokunulmazlığının ihlali ile elde edilen görüntüler bu kapsamda değerlendirilir ve hukuki süreçte kabul görmez.
  3. Manipülasyon veya Montaj Şüphesi: Kayıtlar üzerinde değişiklik yapıldığına dair şüphe veya tespit durumunda, mahkeme bu delilleri kabul etmez. Delilin güvenilirliği için teknik bilirkişi incelemesi talep edilebilir ve manipülasyon tespiti halinde delil geçersiz sayılır.
  4. Özel Hayatın Gizliliğine Aşırı Müdahale: Kişilerin mahrem alanlarına izinsiz müdahale içeren kayıtlar mahkemede reddedilir. Özel yaşam alanlarında izinsiz çekilen görüntüler, hukuka aykırı delil kapsamında değerlendirilmekte ve kabul edilmemektedir.
  5. Kamu Yararına veya Davaya Hizmet Etmeyen Deliller: Video kayıtları kamu yararı taşımıyor veya davanın özüne katkı sağlamıyorsa, mahkeme tarafından reddedilir. Karşı tarafı karalama amacı taşıyan kayıtlar özellikle bu kapsamda değerlendirilmekte ve delil olarak kabul edilmemektedir.
  6. Delil Sunma Süresinin Kaçırılması: Yasal süre içerisinde mahkemeye sunulmayan video kayıtları, delil niteliği kazanmaz. Delil sunumunda belirlenen sürelere uyulması, hukuki sürecin geçerliliği açısından kritik önem taşımaktadır.
  7. Çocukların Yüksek Yararı İlkesiyle Çelişme: Velayet davalarında çocukların psikolojik durumunu veya güvenliğini tehdit eden video kayıtları reddedilebilir. Çocuğun üstün yararı prensibi, bu tür delillerin değerlendirilmesinde temel kriter olarak ele alınmaktadır.

Boşanma Davalarında Video Kayıtlarını Usulsüz Elde Etmenin Cezası Var Mıdır?

Evet, boşanma davalarında video kayıtlarını usulsüz bir şekilde elde etmenin hukuki ve cezai yaptırımları bulunmaktadır.

Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesi, özel hayatın gizliliğinin ihlaline yönelik eylemleri suç kapsamında değerlendirmekte ve yaptırıma bağlamaktadır. Her dava özelinde, suçun oluşup oluşmadığı ve cezai yaptırımın uygulanıp uygulanmayacağı ayrıca değerlendirilmektedir. Kanuna göre, kişilerin özel yaşam ses kayıtlarını izinsiz şekilde kaydeden, temin eden veya dağıtan kişiler 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabilmektedir.

Söz konusu kayıtların internet ortamında veya kamuya açık platformlarda paylaşılması durumunda cezai yaptırımlar artırılabilmektedir. Bu eylemler medeni hukuk kapsamında da ihlal oluşturduğundan, mağdur taraf maddi ve manevi tazminat davası açma hakkına sahip olmaktadır.

Bu içeriğimiz de ilginizi çekebilir: https://armagand.av.tr/blog-detay/ses-kaydi-delil-olur-mu/

Boşanma Davasında Ses Kaydı Yargıtay Kararları

Netice olarak sunulan delilin davada iddiayı ispat için başka çare olmaksızın elde edilmiş olması ya da kamu yararı olması hallerinde rıza dışı alınmış ses ve video kayıtları davada delil olarak kabul edilebilmekte ve cezadan muaf olabilmektedir. Olması gereken de budur. Bu hususlarda her zaman temkinli olmak gerekir. Konu ile ilgili mahkeme kararları ve içtihatla tutarlılık göstermeyebilir ya da değişebilir.