Müşteki (Sanık) Nedir, Ne Demek?

Diğer

Türk ceza yargılama sisteminde müşteki, bir suç eyleminden zarar gören veya suçun mağduru olup aleyhine gerçekleştirilen suçtan dolayı adli makamlara şikayette bulunan kişiyi ifade etmektedir. 

Müşteki-sanık ise, bir suçtan dolayı yargılanan kişinin aynı zamanda şikayetçi olması durumudur. Bu kavram, ceza yargılamasında sıklıkla karşılaşılan karmaşık bir durumu ifade eder. Müşteki-sanık olabilmek için sanığın mağdur olduğunu ve haklı sebepleri olduğunu kanıtlaması gerekir.

Müştekinin Hakları Nelerdir?

Müştekinin hakları, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda açıkça düzenlenmiştir. Bu haklar soruşturma ve kovuşturma evrelerinde farklılık göstermektedir.

Soruşturma evresinde müştekinin hakları şunlardır:

  1. Delillerin toplanmasını isteme,
  2. Soruşturmanın gizlilik ve amacını bozmamak koşuluyla Cumhuriyet savcısından belge örneği isteme,
  3. Vekili bulunmaması halinde, cinsel saldırı suçu ile alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini isteme,
  4. Vekili aracılığı ile soruşturma belgelerini ve el konulan ve muhafazaya alınan eşyayı inceletme,
  5. Cumhuriyet savcısının, kovuşturmaya yer olmadığı yönündeki kararına kanunda yazılı usule göre itiraz hakkını kullanma.

Müştekinin kovuşturma evresindeki hakları ise şunlardır:

  1. Duruşmadan haberdar edilme,
  2. Kamu davasına katılma,
  3. Tutanak ve belgelerden örnek isteme,
  4. Tanıkların davetini isteme,
  5. Vekili bulunmaması halinde, cinsel saldırı suçu ile alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda, baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini isteme,
  6. Davaya katılmış olma koşuluyla davayı sonuçlandıran kararlara karşı kanun yollarına başvurma.

Bu haklar Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 234. maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. 

Müştekinin haklarını bilmesi ve etkin bir şekilde kullanması, adalet sisteminin düzgün işlemesi açısından önemlidir. Bu haklar müştekiye suçtan mağdur olmuş bir kişi olarak kendi haklarını savunma ve adaletin tecelli etmesine katkıda bulunma imkanı sağlar.

Sanık (Müşteki) Şikayetini Ne Kadar Sürede Yapmalıdır?

Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suçlarda, yetkili kişinin 6 ay içinde şikayette bulunmaması durumunda soruşturma ve kovuşturma yapılamaz. Bu 6 aylık süre, zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla şikayet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden itibaren başlar.

Şikayet hakkı olan birkaç kişiden birisi altı aylık süreyi geçirirse, bundan dolayı diğerlerinin hakları düşmez. Yani bir suçtan zarar gören birden fazla kişi varsa içlerinden birinin şikayet süresini geçirmiş olması, diğerlerinin şikayet hakkını etkilemez.

Müşteki Şikayetini Nereye Yapmalıdır? Şikayet Hakkı Nasıl Kullanılır?

Müşteki suça ilişkin ihbar veya şikayetini, Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluk makamlarına yapılabilir. Valiliğe, kaymakamlığa ya da mahkemeye yapılan ihbar veya şikayet, ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir. Yurt dışında işlenip ülkede takibi gereken suçlar hakkında Türkiye’nin elçilik ve konsolosluklarına da ihbar veya şikayette bulunulabilir.

Şikayet hakkı, el yazısıyla veyahut bilgisayar çıktısıyla yazılabileceği gibi yazıya geçirilmesi suretiyle sözlü de gerçekleştirilebilir. Burada önem arz eden durum, suç oluşturduğu iddia edilen eylemin açık ve anlaşılır bir biçimde anlatılmış olmasıdır.

İhbar ve şikayet konusu fiilin suç oluşturmadığının herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça anlaşılması veya ihbar ve şikayetin soyut ve genel nitelikte olması durumunda soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilir. Bu durumda şikayet edilen kişiye şüpheli sıfatı verilemez. 

Farkli Bir İldeki Müşteki Duruşmaya Nasıl Katılır?

Mahkemenin bulunduğu il dışında başka şehirlerde bulunan müştekilerin yargılamayı yapan mahkemede hazır edilmesi zorunluluğunun bulunması sebebiyle müştekilerin bulunduğu şehirlerde beyanlarının alınabilmesi için SEGBİS (ses ve görüntü bilişim sistemi) kurulmuştur. 

Bu sistem sayesinde müştekiler bulundukları şehirlerde SEGBİS sisteminin bulunduğu mahkemelerde duruşma salonunda telekonferans yoluyla anlık ve doğrudan mahkemeyle iletişim kurarak savunmada ve beyanda bulunabilir.

Bu sistem sayesinde yargılama maliyetinin azaltılması hedeflenmiştir. Yargılamanın yapıldığı asıl mahkeme, müştekinin adresinin bulunduğu en yakın ceza mahkemesine talimat yazarak müştekinin belirtilen saatte ve tarihte talimat mahkemesindeki duruşmada hazır edilmesini sağlar.

Müşteki Uzlaşmayı Kabul Etmezse Ne Olur?

Uzlaşma sonucu müşteki uzlaşma teklifini kabul etmezse, dava açılması için cumhuriyet savcısı iddianame hazırlar ve yargılama devam eder. Ancak kovuşturma aşamasındayken uzlaşma teklif edilmediği anlaşılır ve taraflar uzlaşmak isterse yine bu yola başvurulabilir.

Uzlaşma, Türk Ceza Adalet Sisteminde alternatif bir çözüm yolu olarak yer almaktadır. Belirli suç tipleri için öngörülen uzlaşma kurumu, tarafların karşılıklı anlaşarak uyuşmazlığı sonlandırmasını hedefler. Müşteki uzlaşmayı kabul etmediğinde, normal ceza yargılaması prosedürü işletilir ve dava açılarak yargılamaya devam edilir.

Uzlaştırma kapsamındaki suçlar arasında basit ve kasten adam yaralama, taksirle adam yaralama, tehdit etme, konut dokunulmazlığının ihlal edilmesi, iş ve çalışma özgürlüğünün ihlal edilmesi, basit hırsızlık, dolandırıcılık suçu, güvenin kötüye kullanılması, çocuk kaçırmak ve alıkoymak, ticari sır niteliğindeki bilgilerin açıklanması, icra ve iflas suçları, kişilerin huzurunu bozmak, hakaret etmek (kamu görevlilerine ve cumhurbaşkanına hakaret hariç), kişinin hatırasına hakaret etmek, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek ve malına zarar vermek gibi suçlar yer almaktadır.

Müşteki Sanık Duruşmaya Gelmezse Ne Olur?

Müşteki sanık, kovuşturma aşaması sürerken katılma talebinin bulunmaması sebebiyle katılan/müdahil sıfatı bulunmayan kişiye denilmektedir. Aynı şahıs tarafından davaya katılma talebinin bulunması halinde ise söz konusu şahıs, “katılan/müdahil sanık” sıfatını alacaktır.

İlgili madde hükmünde de görüldüğü üzere kural olarak müştekinin kovuşturma aşamasında davalara icabet etmesi gereklidir. Bu hususta davanın görüldüğü mahkeme tarafından müştekinin daha önce belirtmiş olduğu adresine davetiye yani tebligat çıkarılır.

Tebligatın ulaşmış olmasına rağmen duruşmaya katılım sağlamayan müşteki hakkında CMK’nun 235. maddesi gereğince yeniden tebligat çıkartılmaz. Müştekinin mahkemede dinlenmesi verilecek olan hüküm açısından bir zorunluluk bulunduruyorsa yani davanın seyrini etkileyecek yönde ise çıkarılmış olan davetiyeye yani tebligata rağmen duruşmaya katılım sağlanmamışsa, mahkeme tarafından söz konusu kişi hakkında “zorla getirme kararı” çıkartılabilecektir.

Eğer müştekinin duruşmaya katılmamakta geçerli bir mazereti bulunuyor ise (hastalık, cenaze vs. gibi) duruşma gününden evvel mahkemeye bu mazeretini belgeleriyle sunması gerekir. Müştekinin mazeretinin kabul edilmesi halinde müşteki hakkında zorla getirme kararı çıkarılmaz ve ifadesinin alınabilmesi için yeni duruşma gün ve saati müştekiye tekrar tebliğ edilir.

Sanık (Müşteki) Ceza Alır Mı?

Hayır, müşteki sıfatı taşıyan bir kişi yalnızca bu sıfatı nedeniyle ceza almaz. Ancak aynı zamanda sanık sıfatı taşıyorsa işlediği iddia edilen suçtan dolayı ceza alabilir. 

Müşteki olarak nitelendirilen kişiler, genellikle suçtan zarar görenler veya Türk Ceza Kanunu’nda suç olarak tanımlanan eylemlere maruz kalan kişilerdir. Ancak bazı durumlarda müşteki sıfatıyla birlikte kişilerin diğer rolleri de olabilir. 

Örneğin, kişi hem şikayetçi hem de kendisi hakkında şikayette bulunulan bir durumda, soruşturma aşamasında müşteki şüpheli olarak adlandırılabilir. Bu durumda müşteki sanık olarak nitelendirilen kişinin ceza alabilme ihtimali bulunmaktadır. Haklarında ayrıca şikayet yoksa müştekiler ceza almaz.

Mağdur ile Müşteki Arasındaki Fark Nedir?

Mağdur ile müşteki arasındaki en temel fark, şikayet hakkının kullanılıp kullanılmamasıdır.

ÖzellikMağdurMüşteki
TanımSuçtan doğrudan zarar gören kişiSuçtan zarar görüp şikayet hakkını kullanan kişi
Şikayet DurumuŞikayette bulunmamış olabilir.Şikayette bulunmuştur.

Hukuki Statü

Pasif konumdadır.
Aktif olarak soruşturma/kovuşturmaya katılır.

Haklar
Temel mağdur haklarına sahiptir.Hem mağdur hakları hem de şikayetçi olarak ek haklara sahiptir.
Kovuşturma Sürecindeki RolüSadece tanık olarak dinlenebilir.Davaya katılabilir ve kanun yollarına başvurabilir.
Soruşturma Aşamasındaki DurumuSadece mağdurMüşteki (şikayetçi)
Kovuşturma Aşamasındaki DurumuMağdur olarak kalır.Davaya katılırsa “katılan” sıfatını alır.

Yargılamaya Etkisi

Sınırlı
Delil toplanmasını isteme, belge örneği isteme gibi hakları vardır.
Suç İsnadı Altındaysa“Mağdur şüpheli” olarak anılır.“Müşteki şüpheli” olarak anılır.
Kovuşturma Aşamasında Suç İsnadı“Mağdur sanık” olarak anılır.“Müşteki sanık” olarak anılır.

Müşteki ile Davacı Arasındaki Farklar Nelerdir?

Müşteki ceza yargılamasında suç eyleminden zarar gören kişiyi ifade ederken, davacı hukuk yargılamasında dava açan kişiyi ifade eder. İki kavram arasındaki temel farklar aşağıdaki tabloda detaylı olarak gösterilmektedir.

ÖzellikMüştekiDavacı
TanımSuç eyleminden zarar gören ve şikayette bulunan kişiHukuk yargılamasında dava açan kimse
Yargılama TürüCeza yargılamasında söz konusudur.Hukuk yargılamasında söz konusudur.
Başvuru MakamıCumhuriyet Savcılığına başvurur.Doğrudan mahkemeye başvurur.
AmaçFailin cezalandırılmasını amaçlar.Hakkının korunmasını veya zararının tazminini amaçlar.
Soruşturma/KovuşturmaSavcılık tarafından yürütülür.Kendisi tarafından takip edilir.
Davanın AçılmasıSavcı tarafından kamu davası açılır.Kendisi dava açar.
Temsil ŞekliKamu adına savcı tarafından temsil edilir.Kendisi veya avukatı tarafından temsil edilir.
Yargılama SonucuFailin cezalandırılması söz konusudur.Hakkın iadesi veya zararın tazmini söz konusudur.
Dava TakibiAktif rol alabilir ancak asıl takip savcılıktadır.Tamamen kendisi takip eder.

Aynı Kişi Olabilme
Ceza davasında müşteki olan kişi, aynı olayla ilgili hukuk davasında davacı olabilir.Hukuk davasında davacı olan kişi, aynı konuda ceza davasında müşteki olabilir.
Karar VericiCeza mahkemesi hakimi veya hakim heyetiHukuk mahkemesi hakimi
Zamanaşımı6 ay içinde şikayet edilmeli (TCK md. 73)Hukuki ilişkiye göre değişen zamanaşımı süreleri

Sıkça Sorulan Sorular

Hukukta sıklıkla bahsi geçen müşteki (sanık) terimi ile ilgili en çok merak edilenleri sizler için yanıtladık.

Müşteki şüpheli nedir?

Müşteki şüpheli, soruşturma aşamasında hem suçtan zarar gören ve şikayet hakkını kullanan hem de suç isnadı altında bulunan kişidir.

Bu durum, aynı olayda veya farklı olaylarda bir kişinin hem şikayetçi hem de şüpheli konumunda olduğunu gösterir. Örneğin, karşılıklı hakaret veya yaralama olaylarında her iki taraf da hem müşteki hem şüpheli olabilir.

Müşteki talebi ne demek?

Müşteki talebi, suçtan zarar görenin failin cezalandırılmasını ve zararının giderilmesini istediği başvurudur. 

Bu talep genellikle şikayet dilekçesiyle veya kolluğa/savcılığa sözlü beyanla yapılır. Müşteki talebinde suç teşkil eden eylem ve failin kimliği açıkça belirtilmeli, mümkünse deliller de sunulmalıdır.

Mağdur sanık ne demek?

Mağdur sanık, kovuşturma aşamasında hem suçtan zarar gören hem de suç isnadı altında bulunan kişidir. 

Bu durumda kişi, bir yandan kendi aleyhine işlenen suçun mağduru iken diğer yandan farklı bir suç isnadıyla yargılanmaktadır. Karşılıklı suç işlendiği durumlarda bu durum sıklıkla görülür.

Sanık müdafii nedir?

Sanık müdafii, ceza yargılamasında sanığın savunmasını üstlenen avukattır. 

Müdafi, sanığın haklarını korumak, savunmasını yapmak ve adil yargılanma hakkını güvence altına almak için görev yapar. Sanık isterse kendisi bir müdafi seçebilir veya bazı durumlarda CMK gereğince zorunlu müdafi atanır.

Katılan sanık ne demek?

Katılan sanık, kovuşturma aşamasında hem davaya katılma talebinde bulunmuş müşteki hem de suç isnadı altında bulunan kişidir. 

Bu durumda kişi, bir davada katılan (müdahil) sıfatıyla yer alırken, aynı veya farklı bir davada sanık konumundadır. Katılan sanık her iki sıfatın da hak ve yükümlülüklerine sahiptir.

Müştekinin evine tebligat gider mi?

Evet, müştekinin evine tebligat gider. 

Müştekinin şikayet dilekçesinde veya ifadesinde belirttiği adrese savcılık ve mahkeme tarafından tebligat yapılır. Bu tebligatlar genellikle soruşturma sonucu, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya duruşma günü bildirimi içerir. 

Müştekinin adres değişikliğini bildirmemesi durumunda eski adrese yapılan tebligat geçerli sayılır.

Davaya katılmak ne demektir?

Ceza davasında “katılmak”, suçtan zarar görenin davaya müdahil olarak sanığın cezalandırılmasını talep etmesi ve bu sayede kararı temyiz hakkı kazanmasıdır.

Katılma talebinde bulunmayan mağdur ya da müşteki, kararı temyiz edemez.

Katılma hakkı, CMK m. 234 ve 238 kapsamında düzenlenir ve ancak dava sırasında kullanılırsa temyiz hakkı doğar.

Yani katılma, sadece duruşmada bulunmak değil; usulen müdahil olmayı içerir ve temyiz hakkının kazanılması açısından kritik önemdedir. Bu vurguyu yapmak kesinlikle gerekir.

Müşteki duruşmaya katılmak zorunda mıdır?

Evet, müşteki duruşmaya katılmak zorundadır. 

Müştekinin ifadesi maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için önemlidir ve bu nedenle mahkeme tarafından çağrıldığında duruşmaya katılması gerekir. Geçerli bir mazeret olmaksızın duruşmaya katılmayan müşteki hakkında zorla getirme kararı verilebilir. 

Ancak vekille temsil edilen müşteki, mahkemenin takdirine bağlı olarak duruşmalara katılmayabilir.

Boşanma davasında müşteki olur mu?

Hayır, boşanma davasında müşteki olmaz. 

Boşanma davası hukuk davasıdır ve taraflar davacı ve davalı olarak adlandırılır. Müşteki kavramı ceza yargılamasına özgü bir kavramdır. Ancak boşanma nedeninin aynı zamanda suç teşkil etmesi durumunda (örneğin şiddet, hakaret) eş, ayrıca ceza davasında müşteki sıfatıyla yer alabilir.

Müşteki avukat tutmalı mı?

Hayır, müştekinin avukat tutması zorunlu değildir ancak oldukça faydalıdır. 

Avukat, müştekinin haklarını daha etkin kullanmasını sağlar, delillerin toplanmasını talep eder ve davaya katılma gibi işlemleri yürütür. 

Cinsel saldırı suçları ve alt sınırı 5 yıldan fazla hapis gerektiren suçlarda müşteki isterse baro tarafından ücretsiz avukat görevlendirilir.

Müşteki sanık ceza alır mı?

Hayır, müşteki sadece müşteki sıfatıyla ceza almaz ancak sanık sıfatıyla ceza alabilir. 

Müşteki-sanık durumundaki kişi, şikayetçi olduğu suçtan dolayı değil, kendisine isnat edilen suçtan dolayı ceza alabilir. Her iki dava birbirinden bağımsız olarak değerlendirilir ve sonuçlandırılır.

Müşteki sanık nerede durur?

Müşteki sanık, duruşmada hangi sıfatla işlem yapılıyorsa o sıfata uygun yerde durur. 

Sanık sıfatıyla dinlenecekse sanık kürsüsünde, müşteki sıfatıyla dinlenecekse müşteki/tanık kürsüsünde yer alır. Duruşmanın akışına göre mahkeme başkanı müşteki-sanığın nerede duracağını belirler.

Müşteki sanık sicile işler mi?

Hayır, müşteki olma durumu sicile işlenmez. Ancak sanık olarak mahkûm olunması durumunda bu kayıt adli sicile işlenir. 

Müşteki-sanık durumunda kişinin sanık olarak yargılandığı davada mahkûm olması halinde bu karar adli sicil kaydına işlenir. Müşteki sıfatı hiçbir şekilde sicile işlenmez çünkü bu durum bir suç isnadı değildir.

Yazar

1997’den bu yana, her davaya değil belirli alanlara odaklanarak derinleşmeyi ve her müvekkilimizle birebir ilgilenmeyi benimsedik. Kalabalık bir ekip yerine, dosyaları bizzat takip etmeyi tercih ediyoruz.

Yorum yapın