Tek taraflı trafik kazası ölüm halinde tazminat alınamayacağına dair genel şartlardaki değişiklik tarihi 01.06.2015′ tir. Genel şartların geçerli olduğunu kabul eden yasa ise 26.04.2016’dır. Bu yasa ile bu yasanın bazı maddelerini iptal eden Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarihli, 2019 / 40 E. 2020 / 40 K. sayılı kararı ile de bu durum değişmemiştir. Çünkü AYM, kanuna 1026 değişikliği ile girmiş olan 92 / g maddesini iptal ETMEMİŞTİR. Bununla beraber avukatlar arasında bile tartışma mevcuttur. Bazı avukatlar, bu iptal kararından sonra artık tek taraflı kazalarda tazminat alınabileceğini ifade etmektedirler. Fakat yasa açıkça kusurlu olan tek taraflı kaza yapıp da ölen kişinin yakınlarının tazminatını alamayacağını ifade etmektedir. Kaldı ki maddenin bu kısmı iptal edilmiş değildir.
Trafik Kazasında Uzlaşma Tehlikesi
2016 Tarihli Yasa Değişikliği Öncesi
Tek taraflı trafik kazası halinde 2016 yasa değişikliği öncesi durum nedir? Eskiden olsa Yargıtay’ın, tek taraflı trafik kazası durumunda, 2015 tarihli genel şartları dikkate almadığını ve tazminata hükmettiğini biliyorduk. Ancak sanırız artık hangi tarihte olursa olsun, tek taraflı kazada şoförün yakınlarına tazminat ödenmemesi gerektiğine dair karar alacaktır. Doğru olan da budur. Yargıtay, tek taraflı kaza konusunda, kazazede lehine yorum yapıyorken de kanun aslında buna izin vermiyordu. Dolayısıyla bu bir içtihattı yani kanun değildi. 2016 yasa değişikliği ile Yargıtay’ ın yasal olmayan bu içtihadının önüne daha net bir kanun maddesi ile geçilmesi sağlanmıştır. Yine de Yargıtay’ ın bu açık yasa maddesine rağmen içtihat ile tek taraflı kaza tarihine de bakmaksızın tazminat verilebilir demesi mümkündür.
Tek taraflı trafik kazası durumunda yani kendi kendisine kaza yapan birinin trafik sigortasından tazminat alması için uydurulan bazı teorilerin acizliği ve hatta komikliği ortadadır. Fakat hukuk da maalesef bir süre buna alet olmuştur. Sigorta şirketleri, haksız yere tazminat ödemek zorunda kalmış ve mağdur olmuştur. Tek taraflı kazada kaza yapanın yakınlarının, şoförün ölümünden dolayı tazminat alabilmelerinin yolu hayat sigortası yaptırmaktır. Trafik sigortasının amacı ve mantığı, araç sahibinin, üçüncü kişilere verdiği zararların tazminidir. O halde tek taraflı kaza yapan şoförün tam kusurlu olmasına rağmen yakınlarını 3. kişi saymak ve sigortasına tazminat ödettirmek hukukla da hakkaniyetle de bağdaşmaz. Yargıtay da bu nedenle artık tek taraflı kazalarda tazminata hükmetmeyecektir diye düşünüyoruz ve bunun bazı ip uçlarını da görüyoruz.
YASAL MEVZUAT
Tek taraflı trafik kazası hususunda İlgili kanun maddesinin AYM iptal kararından sonraki hali şöyledir:
Zorunlu mali sorumluluk sigortası dışında kalan hususlar:
Madde 92 – Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.
- İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
- İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
- İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
- Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
- Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
- Manevi tazminata ilişkin talepler.
- (Ek: 14/4/2016-6704/4 md.) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
- (Ek: 14/4/2016-6704/4 md.) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
- (Ek: 14/4/2016-6704/4 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihli ve E.:2019/40; K.:2020/40 sayılı Kararı ile)
Tek taraflı kazada iki önemli tarih kriter alınabilmektedir. azanın hangi tarihte olduğu. Poliçenin yapıldığı düzenlendiği tarih. olarak tazminat alıp alamama durumu değişmekte olup henüz netlik kazanmış değildir. Ancak 01.06.2015’ten önce olan tek taraflı ölümlü kazalarda tazminat alınabilir. Bu nedenle de tecrübe ve uzmanlık bu durumlarda daha da önemlidir.