Boşanma sonrasında ebeveynlerin farklı şehirlerde yaşaması çocukla kişisel ilişki kurulmasında bazı zorluklar ve çözüm yolları ortaya çıkarır.
Türk hukuk sisteminde velayet hakkına sahip olmayan ebeveynin çocuğuyla düzenli görüşme hakkı anayasal güvence altında olup coğrafi mesafe bu temel hakkın kullanımına engel teşkil etmemektedir.
Modern yaşamın getirdiği hareketlilik ve iş hayatının gereklilikleri nedeniyle ebeveynlerin farklı şehirlerde ikamet etmesi giderek yaygınlaşırken mahkemeler ve yasal düzenlemeler bu yeni gerçekliğe uyum sağlayacak çözümler geliştirmektedir.
Bu yazıda boşanmış ebeveynlerin farklı şehirlerde yaşaması durumunda çocukla kişisel ilişki tesisinin nasıl düzenlendiği, mahkeme kararlarının belirlenmesi, tatil dönemlerinde görüşme planlaması, görüş hakkı ihlalleri ve Yargıtay içtihatları ele alınmaktadır.
Farklı Şehirlerde Yaşama Halinde Çocuk Görüş Hakkı Nasıl Belirlenir?
Çocuk görüş hakkı TMK madde 182 ve 323 kapsamında mahkeme tarafından belirlenir.
Ebeveynler farklı şehirlerde yaşadığında görüşme düzeni klasik modellerden farklı olarak aşağıdaki şekilde planlanır:
- Sık ve Kısa Yerine Seyrek ve Uzun Görüşmeler: Haftalık görüşmeler yerine yılda birkaç kez ancak daha uzun süreli görüşmeler tercih edilir. Sürekli yolculukların çocuğu yormaması ve ekonomik külfet oluşturmaması için bu yöntem benimsenir.
- Tatil Dönemlerinin Değerlendirilmesi: Yaz tatilinde 20-30 gün kesintisiz, yarıyıl tatilinde bir hafta, dini bayramların ikinci günü görüşme planlanır. Çocuğun okul dönemini etkilemeyecek şekilde düzenleme yapılır.
- Mesafe ve Ulaşım İmkanlarının Gözetilmesi: Şehirler arası mesafe, ulaşım alternatifleri (otobüs, tren, uçak) ve seyahat süresi dikkate alınarak görüşme sıklığı belirlenir.
- Teslim ve İade Yerinin Belirlenmesi: Çocuğun teslim edileceği yer net olarak belirtilir. Taraflar orta noktada buluşabilir veya bir taraf çocuğu götürür diğeri getirir şeklinde düzenleme yapılabilir.
- Çocuğun Yaşına Göre Düzenleme: 0-3 yaş grubunda uzun yolculuklar sınırlı tutulurken büyük çocuklar için daha esnek planlar yapılır.
- Özel Günlerin Paylaşımı: Doğum günleri, yılbaşı gibi özel günler için alternatif yıllar veya dönüşümlü düzenlemeler yapılır.
Ayrı (Farklı) Şehirlerdeki Çocuğu Görme Hakkı İçin Alternatif Yollar Nelerdir?
Ebeveynlerin farklı şehirlerde yaşaması durumunda mahkeme kararlarının yanı sıra çocukla düzenli ve sağlıklı ilişki kurulmasını destekleyen çeşitli alternatif yollar bulunmaktadır.
Bu yöntemler fiziksel mesafenin yarattığı zorlukları azaltmak ve çocuğun her iki ebeveyniyle de güçlü bağlar kurmasını sağlamak için önemli fırsatlar sunar:
| Alternatif Yöntem | Hukuki Dayanak ve Uygulama | Avantajları | Sınırlılıkları |
| Arabuluculuk Hizmetleri | 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu uyarınca aile arabulucuları taraflar arasında uzlaşma sağlamak amacıyla görüşmeleri yürütür. Anlaşma sağlanırsa bu durum yazılı protokol haline getirilir. | Mahkeme sürecinden hızlı, düşük maliyetli, uzlaşmacı çözüm | Tarafların iş birliğine bağlı |
| Teknolojik İletişim Yolları (Video, Telefon, Mesaj vb.) | Yargıtay kararlarında da desteklenen şekilde görüntülü konuşma veya telefonla iletişim uygulamaları aracılığıyla ebeveyn ve çocuk arasında düzenli iletişim kurulması sağlanır. | Anlık iletişim, ücretsiz, mesafe engeli yok | Fiziksel görüşmenin yerini tutmaz ve mahkeme kararında yer almaz |
| Sosyal Hizmet Desteği | Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri TMK madde 397 kapsamında ebeveynlere danışmanlık ve rehberlik hizmeti sunarak görüşme sürecinin sağlıklı yürütülmesini sağlar. | Profesyonel destek, ücretsiz, tarafsız yaklaşım | Randevu bekleme süresi olabilir |
| Esnek Tatil Düzenlemeleri | Mahkeme kararıyla yaz tatili, yarıyıl tatili ve bayram dönemlerinde dönüşümlü olarak görüşme günleri belirlenir. Bu sayede uzun süreli kişisel ilişki tesis edilir. | Uzun süreli görüşme imkanı, eğitimi etkilemez | Yılda sınırlı sayıda |
| Üçüncü Kişilerle Görüşme | TMK madde 325/1 uyarınca çocuğun dede, nine, amca, dayı gibi yakın akrabalarıyla kişisel ilişki kurma hakkı düzenlenir ve mahkeme kararıyla uygulanır. | Aile bağlarını güçlendirir | Olağanüstü hal şartı aranır |
| Ortak Nokta Buluşmaları | Mahkeme kararıyla belirlenen şehirler arası uygun bir orta noktada çocuğun teslimi ve iadesi yapılır. Böylece yol yükü adil biçimde paylaşılır. | Yol yükünü paylaşır, adil çözüm | Koordinasyon zorluğu |
| Telafi Görüşmeleri | Mücbir sebepler nedeniyle yapılamayan görüşmelerin yerine mahkeme veya tarafların mutabakatıyla alternatif tarihler belirlenerek görüşme hakkı telafi edilir. | Görüşme hakkı korunur | Okul döneminde sınırlı imkan |
Farklı Şehirde Çocuk Görüş Hakkının İhlali Durumunda Ne Yapılmalıdır?
Ebeveynlerden birinin çocuğu göstermemesi, mahkemenin belirlediği kişisel ilişki düzeninin ihlal edilmesi anlamına gelir.
Türk Medeni Kanunu (TMK) uyarınca bu ihlal çocuğun temel haklarının engellenmesi olarak değerlendirilir ve hem velayet düzeninin yeniden gözden geçirilmesine hem de cezai yaptırımlara yol açabilir.
1. Aile Mahkemesine Başvuru
İlk adım çocuğu görme hakkı ihlal edilen ebeveynin aile mahkemesine başvurmasıdır.
Mahkeme mevcut görüşme kararını inceleyerek ihlalin varlığını tespit eder. Eğer ihlal kasıtlıysa, hakim yeni bir görüşme planı oluşturabilir veya çocuğun yararı gerektiriyorsa velayetin değiştirilmesine karar verebilir.
Ayrıca 4 Ağustos 2022 tarihinde yürürlüğe giren düzenleme gereğince çocuk teslimleri artık Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlükleri aracılığıyla yapılmaktadır. Bu merkezler görüşme ve teslim işlemlerinin denetimli, güvenli ve şiddetsiz şekilde yürütülmesini sağlar.
2. Belgelerle İhlali Kanıtlamak
Ebeveyn, çocuğunu göremediğini veya iletişim kurmasının engellendiğini belgelemelidir.
- Mesajlar, yazılı kayıtlar, e-postalar veya tanık ifadeleri bu süreçte delil olarak kullanılabilir.
- Mahkeme bu belgeleri inceleyerek ihlalin kasıtlı olup olmadığını değerlendirir.
Bu belgeler sadece mevcut hakkın korunması için değil ileride tazminat talebinde bulunmak açısından da önemlidir.
3. Yasal Yaptırımlar ve Cezai Sonuçlar
Çocuğu göstermemek sadece bir hukuk ihlali değil aynı zamanda cezai yaptırımı da olan bir fiildir.
- 2022 sonrası düzenlemeye göre mahkeme kararına rağmen çocuğunu göstermeyen ebeveyne üç aya kadar hapis cezası uygulanabilir.
- İhlalin tekrarı durumunda velayet değişikliği gündeme gelir.
- Ayrıca mahkeme manevi tazminata hükmedebilir. Çünkü bu eylem çocuğun psikolojik bütünlüğünü ve diğer ebeveynle bağını zedelemektedir.
4. Velayetin Yeniden Değerlendirilmesi
Eğer bir ebeveyn çocuğun diğer ebeveynle görüşmesini sistematik biçimde engelliyorsa bu durum velayet hakkının kötüye kullanılması anlamına gelir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2002/3930 Esas, 2002/4731 Karar sayılı içtihadında “çocuğun görüşme hakkının engellenmesinin velayet değişikliği sebebi sayılabileceği” açıkça belirtilmiştir.
“Boşanma Davasında Ortak Velayet Nedir?” içeriğimizi de ziyaret edin: https://armagand.av.tr/bosanma-davasinda-ortak-velayet-nedir/
5. Psikolojik ve Sosyal Destek
Bu süreçte hem ebeveyn hem de çocuk duygusal olarak yıpranabilir. Sosyal hizmet birimleri, ebeveyn-çocuk ilişkisini güçlendirmek adına psikolojik destek sunabilir.
Ayrıca çocukla kontrollü görüşme (denetimli ilişki) sağlanarak yeniden güven ortamı oluşturulabilir.
Ebeveynleri Ayrı Şehirlerde Çocuğu Görme Hakkı Yargıtay Kararları
Yargıtay içtihatları farklı şehirlerde yaşayan ebeveynlerin çocukla kişisel ilişkisinin nasıl düzenleneceğine dair mahkemelere yön veren temel kaynaklardır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin bu örnek kararları çocuğun üstün yararı ilkesine dayanır:
1- Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 14.03.2002 – E. 2547 / K. 3521
Bu karar ebeveynlerin ayrı şehirlerde yaşadığı durumlarda mahkemelerin kişisel ilişki düzenini nasıl oluşturması gerektiğine dair ilk emsal nitelikli kararlardandır.
Yargıtay, mahkemenin tarafların aynı şehirde mi yoksa farklı şehirlerde mi oturduğunu araştırmadan karar vermesini “eksik inceleme” olarak değerlendirmiş ve kararı bozmuştur.
“Kişisel ilişki, amacına uygun biçimde düzenlenmelidir. Tarafların ayrı kentlerde oturduğu durumlarda, aynı şehir için geçerli olan hafta sonu görüşmeleri uygulanamaz.”
Bu karar günümüzde de farklı şehirlerde yaşayan ebeveynler için kısa aralıklarla sık görüşme yerine daha seyrek ama uzun süreli bir sistemin tercih edilmesi gerektiğini ortaya koymuştur.
2- Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 24.02.2005 – E. 16838 / K. 2731
Bu içtihat tatil dönemlerinin kişisel ilişki için değerlendirilmesi gerektiğini açıkça belirtir.
Yargıtay, tarafların farklı şehirlerde yaşadığını tespit etmiş ve mahkemenin yılın tatil aylarından birinde (örneğin Temmuz veya Ağustos ayında) daha uzun süreli görüşme hakkı tanıması gerektiğini vurgulamıştır.
“Tarafların ayrı yerleşim yerlerinde bulunmaları halinde yılın tatil aylarından birinde uygun süreli kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, kısa süreli görüşme planı yapılması doğru olmamıştır.”
Bu karar uzun mesafe – kısa görüşme dengesizliğini gidermeye yönelik bir içtihat olarak günümüzde de geçerliliğini korumaktadır.
3- Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 10.05.2004 – E. 5290 / K. 6029
Bu karar şehir değişikliğinin velayet ve kişisel ilişkiye etkisine ışık tutar.
Dosyada velayeti babaya bırakılan çocuklarla anne farklı şehirlerde yaşamaktadır. Yerel mahkeme kısa süreli ve sık aralıklarla görüşme düzenlemiş ancak Yargıtay bu planın “infazda karışıklık yaratacak” nitelikte olduğunu belirlemiştir.
“Tarafların ayrı şehirlerde yaşadığı dikkate alınarak, her yılın bir ayı (örneğin Temmuz veya Ağustos ayında) ve dini bayramların ikinci günü olmak üzere kişisel ilişki kurulmalıdır.”
Bu karar görüşmelerin okul dönemine denk gelmemesi, yaz tatilinde uzun süreli olması ve dini bayramlarda kısa görüşmelerle desteklenmesi gerektiğini belirleyen önemli bir ölçüttür.
4- Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 20.03.2000 – E. 1721 / K. 12082
Bu karar, çocuğun eğitim hayatının korunması ilkesine dayanır.
Kararda 1985 ve 1988 doğumlu çocukların babalarıyla farklı şehirlerde yaşadığı belirtilmiş ve mahkeme kararında kısa süreli görüşmelere yer verilmiştir. Yargıtay bu kararı bozmuş ve şu tespiti yapmıştır:
“Çocukların eğitimine engel olmayacak şekilde, yaz aylarında uzun süreli kişisel ilişki kurulmalıdır.”
Bu karar “okul dönemi boyunca seyahat yapılmaması, görüşmelerin tatil aylarında planlanması” gerektiğini ortaya koymuştur. Aynı zamanda çocukların yaşlarının büyüklüğüne göre (örneğin lise çağında olanlarda) görüşme süresinin uzatılabileceği belirtilmiştir.
Sıkça Sorulan Sorular
Farklı şehirlerde yaşayan ebeveynlerin çocukla kişisel ilişki kurması hakkında diğer merak edilen soruları sizin için yanıtladık.
Velayeti alan bir kişi başka bir şehre taşınabilir mi?
Evet, velayeti elinde bulunduran ebeveyn çocuğun yararını gözetmek şartıyla başka bir şehre taşınabilir.
Ancak bu değişiklik çocuğun düzenli görüşme hakkını engelliyorsa mahkeme müdahalesi gerekebilir.
TMK m.183’e göre, taşınmanın çocuğun eğitim veya psikolojik gelişimini olumsuz etkilemesi durumunda velayetin yeniden değerlendirilmesi mümkündür.
Çocuğu göstermeyen velayeti kaybeder mi?
Evet, çocuğu göstermeyen ebeveyn velayet hakkını kaybedebilir.
Yargıtay’a göre (E. 2002/3930 – K. 2002/4731) çocuğun diğer ebeveynle görüşmesini engellemek velayet hakkının kötüye kullanılmasıdır. Bu durumda mahkeme velayetin çocuğun yararına daha uygun olan tarafa devredilmesine karar verebilir.
Ayrıca ihlalin devam etmesi halinde hapis ve tazminat yaptırımları da uygulanabilir.
Velayeti annede olan çocuğu baba şehir dışına çıkabilir mi?
Önemli olan karara uygun davranmaktır.
Çocuğu saatinde alan velinin, çocuğu saatinde ve karara uygun teslim etmesi yeterlidir. Hakkı olan saatte çocuğun velisi ile nerede bulunduğunun önemi yoktur kanaatindeyiz.




