Usulden red, yargı süreçlerinde sıklıkla karşılaşılan ve davaların esasa girilmeden sonuçlandırılmasına neden olan bir yargılama prosedürüdür.
Bu içerikte, usulden red nedir, ne zaman ve hangi şartlar altında verilir, reddedilen bir dava tekrar açılabilir mi gibi soruların yanıtlarını ele alacağız. Bu tür bir redle karşılaşıldığında neler yapılabileceğini öğrenmek için yazımızı okumaya devam edin.
- Usulden Red Nedir?
- Usulden Red Sebepleri Nelerdir?
- Usulden Red Hangi Aşamada Verilir?
- Usulden Red Halinde Yeniden Dava Açılabilir Mi?
- Usulden Red Halinde Vekalet Ücretini Kim Öder?
- Usulden Red Kesin Hüküm Teşkil Eder Mi?
- Dava usulden reddedilirse vekalet ücreti çıkar mı?
- Usulden Red ve Esastan Red Farkı Nedir?
- Reddedilen bir dava tekrar açılabilir mi?
Usulden Red Nedir?
Usulden red, bir davada yargılama usulüyle ilgili bir eksiklik ya da hata bulunduğunda, mahkemenin davanın içeriğine girmeden davayı reddetmesi anlamına gelmektedir.
Bu durum, davanın esasının değerlendirilmesine geçilmeden, yalnızca prosedürel hatalar nedeniyle karara bağlanmasını ifade eder.
Usulden Red Sebepleri Nelerdir?
Mahkemelerin bir davayı usulden reddetme nedenleri çeşitlidir ve bunlar arasında en sık karşılaşılanlar aşağıda listelenmiştir. Dava şartlarının olmaması usulden reddi gerektirir. Bu nedenler, davaların yargı sürecine başlamadan reddedilmesine yol açabilir:
- Harç ve Giderlerin Ödenmemesi: Davayı açarken gereken harcın eksik yatırılmasıi, usulden red için yeterli bir sebeptir. Delil avansı farklıdır. Delil avansının yatırılmaması halinde dava esastan reddedilebilir.
- Eksik veya Hatalı Belgeler: Dava dilekçesi veya eklerindeki eksiklikler, örneğin yetkili mercii bilgisinin bulunmaması gibi durumlar, reddedilme nedenidir.
- Yetkisiz Mahkeme: Konuya uygun olmayan mahkemede açılan davalar, yetki yoksunluğu (görevsizlik) nedeniyle usulden reddedilebilir.
- Zamanaşımı: Davanın süresinde açılmaması sebebiyle zamanaşımına uğraması.
- Hukuki Şartların Yoksunluğu: Yasal gerekliliklerin karşılanmaması, örneğin hukuki bir ilişkinin olmaması, dava nedenlerinden biridir.
- Vekaletname Eksikliği: Vekaletname verilmemesi veya usulsüz olması, davaların usulden reddedilmesine sebep olur.
- Davada Usulsüzlük: İmza eksikliği veya yetkisiz temsilci tarafından sunulan belgeler gibi usulsüzlükler, red sebebidir.
- Davacı Tarafının Katılmaması: Davacının duruşmalara katılmaması. Davanın düşmesine sebep olur bu da usulden redde benzer sonuçlar doğurur.
- Davanın Konusunun Belirsiz Olması: Dava dilekçesinde konunun net olarak belirtilmemesi, davanın usulden reddedilmesine neden olabilir.
- Davada Ehil Kişilerin Bulunmaması: Ehliyeti olmayan kişiler tarafından açılan davalar kabul edilmez.
Bu nedenler, mahkemenin davanın içeriğine girmeden, yalnızca usul eksiklikleri sebebiyle karar vermesine neden olur.
Usulden Red Hangi Aşamada Verilir?
Usulden red kararı, Türk hukuk sisteminde davanın farklı aşamalarında alınabilir ve mahkeme, HMK madde 115 kapsamında dava şartlarının sürekli olarak varlığını denetler. Bu denetleme, davanın çeşitli evrelerinde gerçekleşebilir:
Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.
- Dava Dilekçesinin İncelenmesi Sırasında: Mahkeme, dava dilekçesini ilk aldığında usulden red kararı verebilir.
- Duruşma Öncesi Aşamada: Duruşma başlamadan önce yapılan ön incelemeler sırasında usulden red kararı çıkabilir.
- Duruşma Sırasında: Mahkeme, duruşma esnasında dava şartlarını yeniden değerlendirip usulden red kararı alabilir.
Usulden Red Halinde Yeniden Dava Açılabilir Mi?
Evet, usulden red edilen bir dava, belirli şartlar altında yeniden açılabilir.
Usulden reddin ardından yeniden dava açılabilmesi için genellikle aşağıdaki koşullar gereklidir:
- Yargılama sırasında yapılan usul hataları veya yargılama esnasında tarafların haklarının ihlal edilmiş olması durumunda,
- Yeniden yargılamanın gerekliliğine dair yeni delillerin veya belgelerin ortaya çıkması,
- Usulden reddedilen dava ile ilgili hüküm veren mahkemenin yetkisiz olduğu veya usul hataları yaptığı kanıtlanabilirse.
Bu gibi durumlarda, davanın yeniden açılabilmesi için tarafların avukatları aracılığıyla gerekli başvuruları yapmaları ve gerekli delilleri sunmaları gerekebilir. Mahkeme, yapılan başvuruyu ve sunulan delilleri değerlendirerek davanın yeniden açılmasına karar verebilir.
Ayrıca, usulden reddedilen bir dava, zamanaşımını kesmez ve davacı 60 günlük ek süre içinde dava açma hakkına sahip olabilir.
Usulden Red Halinde Vekalet Ücretini Kim Öder?
Usulden red halinde vekalet ücretini davası reddedilen öder.
Usulden Red Kesin Hüküm Teşkil Eder Mi?
Hayır, usulden red kararı esasın incelenmediği ve yalnızca usul eksiklikleri nedeniyle verildiği için genellikle kesin bir hüküm oluşturmaz.
Usulden reddedilen bir dava, ilgili eksiklikler giderildiğinde tekrar mahkemeye taşınabilir ve böylece dava hakkının tam anlamıyla kullanılması sağlanabilir.
Usulden Red Kararı İstinaf edilir mi?
Evet, “usulden red” kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir.
Usulden red, davanın usulüne ilişkin eksiklikler nedeniyle reddedilmesi anlamına gelir ve bu tür bir karar, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf mahkemesine taşınabilir.
İtirazın kabul edilip edilmeyeceği, istinaf mahkemesinin incelemesine bağlıdır ve bu süreçte mahkeme, kararın usul ve esas yönlerini değerlendirir.
Dava usulden reddedilirse vekalet ücreti çıkar mı?
Evet, dava usulden reddedildiğinde de vekalet ücreti çıkar.
Türk hukuk sisteminde, dava usulden reddedildiği durumlarda genellikle davalı yararına maktu (sabit) bir vekalet ücretine hükmedilir. Özellikle dava şartlarının eksikliği gibi usuli nedenlerle reddedilmesi halinde, mahkeme genellikle davalı lehine sabit bir vekalet ücreti belirler.
Usulden reddedilen davalar için vekalet ücretinin hesaplanması Adalet Bakanlığının ücret tarifesine göre yapılır.
Bu nedenle, dava usulden reddedildiğinde vekalet ücreti çıkıp çıkmayacağını ve ne kadar olacağını öğrenmek için, mahkemenin ilgili tarifeleri dikkate alınmalıdır.
Usulden Red ve Esastan Red Farkı Nedir?
“Usulden Red” ve “Esastan Red” Türk hukuk sistemindeki iki farklı dava reddi türüdür ve bu iki terim genellikle davalarda karşımıza çıkar.
Usulden Red: Davanın usulden reddi, mahkemenin dava şartlarını, yani usuli koşulları değerlendirip uygun bulmadığı durumlarda verdiği bir karardır. Bu tür bir reddetme, davaya esas olan konuların incelenmesine gerek kalmadan yapılır. Eğer dava usulden reddedilirse, bu durumda davanın esastan incelenmesine geçilmez.
Örneğin, davanın zaman aşımına uğramış olması ya da hukuki yararın bulunmaması gibi durumlar usulden red sebebi olabilir.
Esastan Red: Esastan red ise, mahkemenin davanın içeriğini, yani esasını inceledikten sonra, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğuna karar verdiği durumlarda kullanılır. Yani, mahkeme dava konusunu tam anlamıyla ele alır ve hüküm verir. Esastan red, davanın hukuka aykırı veya yetersiz bulunması halinde verilir. Delil avansının kesin süreye rağmen yatırılmaması halinde davanın usulden değil esastan reddi gerekebilir. Gider avansının yatırılmaması halinde ise dava usulden reddedilir.
Örneğin, sanığın üzerine atılı suçun kanıtlanamaması durumunda ceza davalarında esastan red kararı verilebilir.
Her iki red türü de, davaların daha erken aşamada sonlandırılması ve mahkemelerin iş yükünün azaltılmasına yardımcı olur. Ancak, usulden redde, dava şartlarının tamamlanmaması gibi teknik sebepler yol açarken, esastan red daha çok davanın temelini oluşturan hukuki sebepler nedeniyle verilir.
Reddedilen bir dava tekrar açılabilir mi?
Evet, reddedilen bir dava, duruma bağlı olarak tekrar açılabilir. Ancak bu, davayı reddeden mahkemenin kararının niteliğine ve reddedilme sebebine göre değişiklik gösterir:
Usulden Red Durumunda, genellikle davanın formel ve teknik yetersizlikler nedeniyle reddedilmesidir. Usulden red, esasa girilmemiş olduğu için genellikle kesin hüküm teşkil etmez.
Esastan Red Durumunda, mahkemenin davayı içerik olarak değerlendirip bir hüküm vermesi anlamına gelir. Esastan reddedilen bir dava genellikle kesin hüküm oluşturur.