İş hayatında işverenler, işçilerini sıkça yurt içi ve yurt dışı seyahatlere göndermektedir. Bu seyahatler sırasında işçinin yaptığı harcamalar işveren tarafından karşılanırken, işçinin elde ettiği kişisel avantajlar bir tartışma konusu haline gelmektedir. İşçinin kazandığı bonus miller ve bağlılık primleri kime aittir? sorusu, hukuki bir tartışmayı beraberinde getirir.
Bu makalede, bonus miller, indirim kuponları ve bağlılık primleri gibi avantajların iş hukuku perspektifinden kime ait olduğu incelenerek hem hukuki düzenlemeler hem de pratik çözümler ele alınacaktır.
İşverenin Giderlere Katlanma Borcu Nedir?
İşverenin giderlere katlanma borcu, Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 414-416. maddelerinde düzenlenmiştir. Kanuna göre işveren, işçinin görevi sırasında yaptığı işin gerektirdiği masrafları karşılamakla yükümlüdür.
| Harcama Türü | Örnekler |
| Seyahat Giderleri | Uçak biletleri, pasaport harçları, vize ücretleri |
| Konaklama ve Yemek Giderleri | Otel masrafları, iş seyahatlerinde alınan yemekler |
| Şehir İçi Ulaşım | Taksi, toplu taşıma giderleri |
İşverenin Karşılamakla Yükümlü Olduğu Masraflar:
- Seyahat Giderleri: Uçak biletleri, pasaport harçları, vize ücretleri.
- Konaklama ve Yemek Giderleri: Otel masrafları, iş seyahatlerinde alınan yemekler.
- Şehir İçi Ulaşım: Taksi, toplu taşıma giderleri.
Sonuç ve Öneriler
İşçinin iş seyahatlerinde kazandığı avantajlar, işverenin masrafları karşılaması nedeniyle hukuken işverene ait olmalıdır. Ancak, bonus miller ve bağlılık primlerinin devredilemezliği gibi pratik sorunlar nedeniyle avantajların kullanımında esneklik sağlanmalıdır.
- İş sözleşmesine net hükümler eklenmeli.
- Bonus miller ve bağlılık primleri iş seyahatlerinde tekrar kullanılmalı.
- İşveren ve işçi arasında iyi niyet ilkesi doğrultusunda bir uzlaşı sağlanmalı.
