Define bulma, tarih boyunca birçok insanın ilgisini çekmiş bir konu olmuştur. Ancak, bu süreçte yasal düzenlemelere ve belirli koşullara uymak gerekmektedir. Bu makalede, define bulma koşulları ve bu konudaki mahkeme kararları hakkında bilgi vereceğiz.
- Define Nedir?
- Define Bulma Koşulları ve Mahkeme Kararları
- Define Keşfeden Kişinin Hakları Nelerdir?
- Define Ödül Oranları Nasıl Belirlenir?
Define Nedir?
İsviçre ve Türk kanun koyucusu, defineyle ilgili bu tanıma yer verdikten sonra müteakip maddeler olan ZGB m. 724 ve Türk Medeni Kanunu m. 773’te hariç tutma ölçütünü kullanarak hangi eşyaların bahsi geçen kanun hükümlerince define olarak sınıflandırılamayacağını belirtmiştir.
Türk Medeni Kanunu m. 773’te “bilimsel değeri olan sahipsiz doğal şeyler ile eski eserlerin bulunması hâlinde özel kanun hükümleri uygulanır” ifadeleri kullanılmıştır.
Bir buluntunun, hukukumuzca define olarak kabul edilebilmesi için beş farklı şartın aynı anda sağlanması zorunludur. Bu şartlar;
- buluntunun taşınır bir eşya olması,
- uzun zaman önce gömülmüş veya saklanmış olması,
- malikinin tespit edilememesi,
- eşyanın belirli bir kıymete haiz olması ve
- bilimsel bir değer taşımamasıdır.
Define Bulma Koşulları ve Mahkeme Kararları
Define bulma, tarih boyunca birçok insanın ilgisini çekmiş bir konu olmuştur. Ancak, bu süreçte yasal düzenlemelere ve belirli koşullara uymak gerekmektedir. Bu makalede, define bulma koşulları ve bu konudaki mahkeme kararları hakkında bilgi vereceğiz.
Define Bulma Koşulları Nelerdir?
Define bulma koşulları, Türk hukukunda belirli kriterlere göre tanımlanmıştır.
Bir buluntunun define olarak kabul edilebilmesi için aşağıdaki şartların sağlanması gerekmektedir:
- Taşınır Eşya Olması: Buluntunun, Türk hukukuna göre taşınır eşya statüsünde olması gerekmektedir. Yani, buluntunun fiziksel olarak taşınabilir bir nesne olması şarttır .
- Uzun Zaman Önce Gömülmüş veya Saklanmış Olması: Define, uzun bir süre önce gömülmüş veya saklanmış olmalıdır. Bu, buluntunun tarihsel bir değere sahip olmasını sağlar . Yargıtay hâlen tedavülde olan paraların, uzun zaman önce gizlenmiş olamayacağı gerekçesiyle define olarak kabul edilemeyeceği görüşündedir.
- Malikinin Tespit Edilememesi: Buluntunun sahibi artık mevcut olmamalıdır. Yani, defineyi bulduğunuz nesnenin malikinin kim olduğu tespit edilememelidir. Bu durum, defineyi bulmanın yasal bir dayanağını oluşturur .
- Belirli Bir Kıymete Sahip Olması: Buluntunun, belirli bir ekonomik değere sahip olması gerekmektedir. Bu, define olarak kabul edilebilmesi için zorunlu bir şarttır . Tedavülden kaldırılmış paralar, eski halılar, tespihler, silahlar, sedef kakma, fildişi bezeme veya bağa işlemeli süs eşyaları da koleksiyon değerine sahip olmaları ve TMK m. 723 kapsamına girmemeleri koşuluyla define olarak nitelendirilebilir.
- Bilimsel Değer Taşımaması: Buluntunun, bilimsel bir değer taşımaması gerekmektedir. Eğer buluntu, kültürel veya bilimsel bir değere sahipse, bu durumda farklı yasal düzenlemelere tabi olabilir ve define olarak kabul edilmez . 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na göre bir taşınırın, ilgili Kanun’un 23. maddesi kapsamında korunması gerekli nitelikte kültür veya tabiat varlığı olduğu tespit edilirse defineyle ilgili TMK hükümleri uygulanmaz.
Kültür varlıkları içerisinde yer alan etnografik eserler açısından ise ilgili mevzuatta bazı özel hükümler öngörülmüştür. Buna göre; günümüzden en az 100 yıl öncesi bir döneme ait olmayan etnografik eserler ile Osmanlı Padişahlarından Abdülmecit, Abdülaziz, V. Murat, II. Abdülhamit, V. Mehmet Reşat ve VI. Mehmet Vahidettin dönemine ait sikkeler, 2863 sayılı Kanun’un kapsamı dışında olup korunması gerekli nitelikte değildir. Korunması gerekli olmayan bu varlıklar, define kapsamında değerlendirilebilinmelidir. Müze müdürlükleri tarafından kurulan değerlendirme komisyonlarınca korozyona uğradığı, teşhir kabiliyetini kaybettiği, belge değeri taşımadığı, düşük kondisyonda bulunduğu gibi gerekçelerle korunması gerekli görülmeyerek 2863 sayılı Kanun’un kapsamı dışında olduğu tespit edilen varlıklar üzerinde de define hükümlerince mülkiyet kurabilmek mümkündür.
Define Bulma Mahkeme Kararları
Define bulma ile ilgili mahkeme kararları, genellikle aşağıdaki konuları kapsar:
- Define Bulma Hakkı: Mahkemeler, defineyi bulan kişinin haklarını belirlerken, buluntunun yasal olarak define olarak kabul edilip edilmediğini değerlendirir. Eğer buluntu, yukarıda belirtilen koşulları sağlıyorsa, mahkeme genellikle bulucuya ödül verilmesi gerektiğine karar verir.
- Mülkiyet İhtilafları: Define, özel mülkiyet alanında bulunduğunda, mülk sahibi ile defineyi bulan kişi arasında ihtilaflar çıkabilir. Mahkemeler, mülk sahibinin haklarını ve defineyi bulan kişinin haklarını dengeleyerek karar verir.
- Ödül Miktarı: Mahkemeler, define bulma durumunda ödül miktarının belirlenmesi konusunda da kararlar alabilir. Bu kararlar, buluntunun değeri ve bulma koşullarına göre değişiklik gösterebilir.
- Kaçak Kazı ve Yasal Sorumluluklar: Eğer define izinsiz bir şekilde bulunmuşsa, mahkemeler, kaçak kazı yapan kişilere karşı yasal yaptırımlar uygulayabilir. Bu tür durumlarda, mahkeme, buluntunun yasal durumu ve bulucuya karşı mülk sahibinin haklarını değerlendirir.
Define Keşfeden Kişinin Hakları Nelerdir?
Define keşfeden kişinin hakları, Türk Medeni Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde belirlenmiştir.
Bu haklar genel olarak şu şekildedir:
- Bildirim Yükümlülüğü: Define keşfeden kişi, bulduğu kültür veya tabiat varlığını en geç üç gün içinde en yakın müze müdürlüğüne veya ilgili idareye bildirmekle yükümlüdür. Bu bildirimin yapılmaması durumunda cezai sonuçlar doğabilir . Mahkemeler, defineyi bulan kişinin haklarını belirlerken, buluntunun yasal olarak define olarak kabul edilip edilmediğini değerlendirir. Eğer buluntu, yukarıda belirtilen koşulları sağlıyorsa, mahkeme genellikle bulucuya ödül verilmesi gerektiğine karar verir.
- Ödül Hakkı: Defineyi bulan kişi, eğer bulduğu nesne kültür veya tabiat varlığı olarak kabul ediliyorsa, bu durumu yetkili makamlara bildirdiğinde ikramiye bedeli adı altında bir ödül alma hakkına sahiptir. Bu ödül, yalnızca tesadüfen bulunan kültür veya tabiat varlıkları için geçerlidir .
TMK m. 772’deki hükme göre; “defineyi bulan kimse, değerinin yarısını aşmamak üzere uygun bir ödül isteyebilir.”
Ödüle hak kazanabilmek için bulan kişinin eşyayı açığa çıkarma fiiline ve buluntu üzerinde fiili hâkimiyet kurma iradesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sebeple, ayırt etme gücüne sahip olmayan tam ehliyetsizler, keşfeden sıfatını haiz olarak ödül almaya hak kazanamaz.
Her ne kadar kanunda açıkça yer almasa da TMK’da ödül kazanılmasıyla ilgili öngörülen hükümlerin, definenin yalnızca tesadüfen bulunması ihtimaline özgü olduğu açıktır. Çünkü malik ya da üçüncü bir kişi tarafından gerekli makamlardan izin alınarak bilinçli bir şekilde define arandığında özel hüküm niteliğinde olan Define Arama Yönetmeliği m. 18 uyarınca TMK’ya nazaran farklı kurallar uygulama alanı bulacaktır. Ruhsatlı arama yapılacaksa yönetmeliğin 5. maddesinde belirtildiği üzere; “define aramak isteyen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gerçek kişiler, define arayacakları yerin bağlı olduğu mülki amire bir dilekçe ile müracaat ederler.”
Aksi halde, KTVKK uyarınca “izinsiz araştırma, kazı ve sondaj yapanlar” üst başlığını taşıyan 74/1. maddesinde “kültür varlıkları bulmak amacıyla, izinsiz olarak kazı veya sondaj yapan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Ancak, kazı veya sondajın yapıldığı yerin, sit alanı veya bu Kanuna göre korunması gerekli başka bir yer olmaması halinde, verilecek cezanın üçte biri indirilir” hükmü yer almaktadır. Kanunun 74/2. maddesindeyse izinsiz olarak define araştırma suçu düzenlenmiş ve bu kimselerin üç aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacakları kararlaştırılmıştır.
Definenin gömüldüğü ya da saklandığı yerden çıkartılması, define arama amacına yönelik bir faaliyet sonucunda olabileceği gibi tamamen tesadüfi bir biçimde de olabilir. Defineyi keşfeden sıfatı, bizzat eşyayı bulan kişiye ait olup; ödül alacağını talep edebilme yetkisi de yine bu kimseye aittir; fakat defineyi tesadüfen bulan kişi aynı zamanda definenin bulunduğu taşınır ya da taşınmazın malikiyse bir ödül alacağı doğmaz. Bu halde definenin tamamı, herhangi bir yükümlülük altında olmaksızın keşfeden sıfatını haiz malike ait olur.
- Mülkiyet Hakkı: Eğer define, kişinin kendi mülkü içinde bulunursa, bu durumda kişi zaten mülkiyet hakkına sahip olacağından ayrıca bir ödül alması söz konusu olmaz. Ancak, eğer define, mülk sahibinin dışında bir kişi tarafından bulunursa, bu kişi mülk sahibine karşı belirli bir şahsi hakka sahip olur ve bu hak, define değerinin yarısı kadar bir ödül talep etme hakkını içerir .
Mevzuatımızda, defineyi bulan kişi sıfatının; değerli eşyayı ilk gören, ilk defa define olduğunu fark eden ya da malı ilk kez zilyetliğine geçiren kişilerden hangisine ait olduğu açık değildir.
- Ruhsat ve İzin: Define arama ruhsatı almak, arama faaliyetlerinin yasal çerçevede yapılabilmesi için gereklidir. Ruhsat sahibi, defineyi bulan kişi sıfatını kazanır ve bu durumda ödül hakkı da ruhsat sahibine ait olur .
Hukuka uygun bir biçimde define araması yapılabilmesi için DAY ( Define Arama Yönetmeliği ) hükümleri uyarınca aramanın yapılacağı yer maliki gerçek kişilerden noterden tasdikli muvafakatname, tüzel kişilerden ise yetkili organlarından alınacak bir izin belgesi alınması zorunlu olup; ayrıca bir de bölge valiliğinden ruhsat tahsisi gerekmektedir.56 Bu durumda buluntunun maliki, yine definenin bulunduğu taşınır ya da taşınmaz mülk sahibi olmakla birlikte bulan kişinin ödül oranı noktasında TMK’da kararlaştırılandan farklı oranlar gündeme gelecektir. Definenin izinsiz bir biçimde başkasının arazisinde aranıp bulunması halinde hangi kuralların uygulanacağı hususunda ise açık bir hüküm bulunmamaktadır.
Bu haklar, define keşfeden kişilerin yasal olarak korunmasını ve teşvik edilmesini amaçlamaktadır.
Define Ödül Oranları Nasıl Belirlenir?
Define ödül oranları, Türk hukukunda define keşfeden kişilerin haklarıyla ilgili olarak belirli kriterlere göre düzenlenmiştir. Mahkemeler, define bulma durumunda ödül miktarının belirlenmesi konusunda da kararlar alabilir. Bu kararlar, buluntunun değeri ve bulma koşullarına göre değişiklik gösterebilir.
Ödül oranlarının belirlenmesinde dikkate alınan başlıca unsurlar şunlardır:
- Define Bulma Yöntemi: Define, ruhsatlı bir arama faaliyeti sonucunda mı yoksa tesadüfen mi bulunmuştur? Ruhsatlı arama faaliyetleri sonucunda bulunan define için ödül oranı, genellikle daha yüksek olabilmektedir. Tesadüfen bulunan kültür veya tabiat varlıkları için ise belirli bir ikramiye ödenmesi söz konusudur .
- Define Değeri: Bulunan define veya kültür varlığının değeri, ödül oranını etkileyen önemli bir faktördür. Ödül, genellikle buluntunun değerinin belirli bir yüzdesi olarak hesaplanır. Örneğin, buluntunun değerinin %10’u kadar bir ödül, mülk sahibine ödenebilir .
- Mülkiyet Durumu: Define, özel mülkiyette mi yoksa kamu mülkiyetinde mi bulunmaktadır? Ödül oranları, buluntunun bulunduğu yerin mülkiyet durumuna göre de değişiklik gösterebilir. Kamu mülkiyetinde bulunan bir define için ödül oranı farklılık gösterebilir .
- Yasal Düzenlemeler: Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve ilgili yönetmelikler, ödül oranlarının belirlenmesinde yasal çerçeveyi oluşturur. Bu düzenlemeler, ödül miktarını ve hesaplama yöntemlerini belirler .
Sonuç olarak, ödül oranları, buluntunun nasıl elde edildiği, değeri ve mülkiyet durumu gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik göstermektedir.
SONUÇ
Define bulma, yasal düzenlemelere ve belirli koşullara bağlı bir süreçtir. Bu süreçte hem bulucu hem de mülk sahibi haklarının korunması önemlidir. Mahkeme kararları, bu hakların nasıl dengeleneceği konusunda önemli bir rol oynamaktadır.