Avukat Arama ve Bulma

Avukat

Avukat arayan kişilerin, işlerinin yürütüleceği adliyeye ya da kendilerine yakın çevrede olan bir avukat bulmaları gerektiği konusundaki inancı doğru mudur?

İstanbul gibi büyük ve adliyelerin henüz bir araya toplanmamış olduğu bir şehirde, avukat seçimi yaparken adliyeye yakın avukat mı, vatandaşın kendisine yakın bir avukat mı vekil tayin edilmeli kaygısı, müvekkillerimizde sık rastladığımız bir kaygı olmuştur. Müvekkiller özellikle internetten özellikle de Google’de avukat araması yaparken örneğin Kartal’da oturuyorlarsa Kartal avukat, Maltepe avukat, Pendik avukat; yine örneğin Konya’da avukat arıyorsa Konya avukat ya da Konya kaza avukatı, Konta tazminat avukatı, Kadıköy’de ya da Üsküdar’da oturuyorlarsa Kadıköy boşanma avukatı, Üsküdar boşanma avukatı yazarak arama yaptıklarını ifade etmektedirler.“Aslında bu yakınlık kriteri, avukat vekil etmekte pek de ön sırada olmamalıdır. Ancak başka bazı kriterlerden (örneğin bilgili avukat, zeki avukat, işini takip eden avukat, çalışkan avukat, genç avukat, yaşlı avukat vs.) sonra sıra avukatın nereye yakın olduğu kriterine geldiğinde bizce durum aşağıdaki gibi değerlendirilebilir.”

Öncelikle şunu belirtmekte fayda görüyoruz. Avukatlar, Türkiye’nin her yerinde dava açabilme yetkisine sahiptirler. Sadece bulundukları il dışında sürekli iş alamazlar. Yani orada büroları varmış gibi faaliyet gösteremezler. Pendik avukat vb. ayrımlar da sadece avukatın nerede bürosu olduğu anlamında yapılabilir. Kanuni bir sınıflandırmada ise her ilin barosu vardır ve buna göre avukatlar örneğin, İstanbul avukatı, Bursa avukatı diye nitelendirilebilirler.

Avukata Yakın Olmak

İletişimin internet ve telefon üzerinden rahatlıkla ve ucuza yapıldığı günümüzde avukata yakın olmanın pek de bir önemi yoktur. Üstelik artık avukatların, sabahtan duruşmalara girip öğleden sonra bürosunda olabildiği ve müvekkilleriyle görüşme için vakti olduğu günler de çok eskide kalmıştır. Bu durum ancak taşrada, küçük şehirlerde hala devam edebilmektedir.

Adliyeye Yakın Avukat

Bu değerlendirme yapılırken dikkat edilmesi gereken bir önemli husus, davanın zannedildiği gibi her zaman için davacının ya da davalının olduğu yerde açılmayabileceğidir. Öncelikle çoğu davada yetki yani adliyenin yeri itirazı yapılmaması halinde, yetki yani davanın nerede açıldığı önemli olmaz. Dava bazı davalarda örneğin gayrimenkulün bulunduğu yerde, bazılarında ki örneğin boşanma davalarında ve tanıma tenfiz davalarında ister davacının ister davalının bulunduğu yerde, trafik kazasından kaynaklı tazminat davalarında kazanın olduğu yer adliyesinde, davacının olduğu yer adliyesinde, davalının olduğu yer adliyesinde, şoförün olduğu yer adliyesinde, sigorta şirketinin veya acentesinin olduğu yer adliyesinde, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun bulunduğu İstanbul’da dava açılabilmektedir. Örneğin bir trafik kazası Konya’da olmuşsa bile muhtemelen karşı tarafın sigorta şirketi İstanbul’da olacağından bu davanın İstanbul’da açılması da mümkün olabilecektir. Bu açıklamalara göre Bakırköy’de oturup da kocası Üsküdar’da oturan (ikamet eden) bir bayan, kocası ile boşanma konusunda anlaşmış ise bu davayı Türkiye’nin istediği yer mahkemesinde açabilecektir; çünkü kocası da mahkemenin bulunduğu yere itirazda bulunmayacaktır. Demek ki Bakırköy’de oturan bir bayanın boşanma davası açmak için Bakırköy avukatı araması çok da önemli olmayacaktır. Çünkü bu dava, daha önemli kriterlere uyduğunu düşündüğü ancak örneğin Pendik’te ya da Ümraniye’de bulunan bir avukat tarafından, ister Bakırköy ister Pendik Adliyesi’nde yani kendisine yakı olan adliyede açılabilecektir. Kaldı ki bu adliyelerin çoğu tek çatıda toplanmıştır.

Avukatın, davanın açılacağı adliyeye yakın olması kriteri çok önemli değildir. Neticede İstanbul avukatlarının hepsi, İstanbul’un her adliyesinde açılacak davalara bakmaktadır. Sadece kendisine çok uzak olan bir adliyede görülebilecek olan bir davayı almak istemeyebilir. Örneğin Pendik avukatı, Kartal avukatı, B. Çekmece Adliyesi’nde görülecek bir davayı almak istemeyebilir. Ancak kendisi için cazip bir dava olması halinde bu davayı almak isteyebilir de.

UYAP sisteminden, avukatların dosyaların durumları hakkında epey detaylı bilgi alabildikleri günümüzde, avukatın adliyeye yakın olup olmaması bu bakımdan da çok önem taşımamaktadır. Ancak bazen, bazı bilgiler bu sistemde yer almamakta (adliye personelinin gereğini yapmamasından dolayı) ve bir belgenin görülebilmesi için o adliyeye gitmek gerekebilmektedir. Gerçi artık dava ile ilgili neredeyse her işin sistem üzerinden UYAP üzerinden yapılması mümkün hale gelmiştir. Bu gibi imkanlar en gelişmiş Avrupa ülkelerinde bile yoktur ve Türkiye adli sistemde birçok Avrupa ülkesine örnek olmuştur. Bir yandan bürosu nerede olursa olsun, adliyeler bir yerde toplandığı için her avukatın uzak olsun yakın olsun, haftanın zaten 2 -3 günü Kartal ya da Çağlayan Adliyesi’ne gitmesi gerekecektir. Çünkü birçok davası vardır ve bunlarla ilgili işlem yapmak için gideceği yer bu adliyeler olacaktır. Yani sizin davanızla ilgili bir işin yapılması gerektiğinde o avukat, zaten başka bir dosyasından dolayı da o gün o adliyeye gidecektir.

Trafik kazası tazminat davalarında ise ülkenin neresinde olursanız olun tüm tazminat davalarının İstanbul’da açılması mümkün ve hatta faydalı olacaktır. Bu konuya linkini aşağıda verdiğimiz yazımızda değinmiştik.

Trafik Kazası Mağduru Rehberi

Yazar

Av. Armağan Dinlenç

Trabzon Sürmene nüfusuna kayıtlı, 1972 İstanbul doğumlu olup 1997’den bu yana serbest avukatlık yapmaktadır.