Trafiği Tehlikeye Atma Cezası Nedir?

Trafik Kazası

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 179. maddesinde düzenlenmiş olup işleniş biçimine göre değişmekle birlikte hapis cezası ile cezalandırılır.

TCK m.179/1’de geçen düzenlemenin cezası 1 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası, m.179/2’de geçen düzenlemenin cezası 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır. Uygulamada bu suç özellikle alkollü araç kullanma olaylarında sıkça karşılaşılan bir durumdur. 

Bu rehberde trafik güvenliğini tehlikeye atma suçunun hukuki tanımı, cezalandırılması, unsurları ve mahkeme kararları detaylı bir şekilde açıklanmaktadır

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu Madde Düzenlemesi

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 179’da düzenlenmiştir. 

Suçun Yasal Tanımı ve Kapsamı

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu Türk Ceza Kanunu 2. kitap 3. kısım 1. bölümde Genel Tehlike Yaratan Suçlar başlığı altında düzenlenmiştir. 

Genel tehlike yaratan suçlar arasında Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma (m.179) ve Trafik Güvenliğini Taksirle Tehlikeye Sokma (m.180) yer almaktadır.

Suçun Oluşumuna Neden Olan Fiiller

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu (TCK 179/1) aşağıdaki fiillerden herhangi biri gerçekleştirildiğinde oluşur:

  • Trafik işaretlerini değiştirmek: Ulaşımın güvenli akışını sağlamak için konulan işaretlerin içeriğini farklılaştırmak (örneğin hız sınırını 30 km’den 90 km’ye çevirmek).
  • İşaretleri kullanılamaz hale getirmek: Trafik işaretlerini anlaşılamayacak duruma sokmak (örneğin levhayı boyamak, trafik lambasını kırmak).
  • İşaretleri bulundukları yerden kaldırmak: Trafik levhalarını ait olduğu yerden çıkarmak ve atmak.
  • Yanlış işaretler vermek: Sürücüleri yanlış yönlendiren işaretler göstermek (elle, kol, ses, ışık vb. ile ikaz).
  • Geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koymak: Ulaşım yollarını engelleme amacıyla cisim bırakmak.
  • Teknik işletim sistemine müdahale etmek: Işıklı ve sesli işaretlerin çalışmasını veya sırasını değiştirmek.

Somut Tehlike Suçu Niteliği

İkinci fıkrada ise kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarının kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare edilmesi ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. 

Aracın sevk ve idaresinin salt trafik düzenine aykırılığı bu suçun oluşumuna neden olmayacaktır. 

Bu suç uzlaştırma hükümleri kapsamında değildir. Aynı zamanda şikayete de tabi değildir ve re’sen soruşturulur.

Trafik Güvenliği Suçunun Unsurları Nelerdir?

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun oluşabilmesi için belirli unsurların bir arada bulunması gerekmektedir. 

Bu unsurlar hukuki maddi ve manevi unsurlar olarak aşağıdaki gibi kategorize edilmektedir:

1. Hukuki Unsurlar

Suçun hukuki unsuru kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güvenli akışını sağlamak için konulan işaret, sistem ve yollarla ilgilidir. 

Suç yalnızca ulaşımın emniyetli bir biçimde seyrini sağlamak amacıyla konulan işaretlere yönelik müdahaleler kapsamında değerlendirilir. 

Karayolu üzerinde bulunan ve tesislere olan mesafeyi gösteren veya şehir merkezi gibi çeşitli yerlerin yönlerini gösteren işaretlere yönelik hareketler bu suçu oluşturmaz.

2. Maddi Unsurlar

Maddi unsurlar suçu meydana getiren davranışları ifade etmektedir:

  • Trafik işaretlerine müdahale: İşaretleri değiştirmek, kaldırmak, yanlış sinyaller vermek veya teknik sistemlere müdahale etmek.
  • Araçları tehlikeli biçimde kullanmak: Kara, deniz, hava veya demiryolu araçlarını kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı açısından tehlikeli şekilde sevk ve idare etmek.
  • Emniyetli sürüş yeteneğinin kaybedilmesi: Alkol, uyuşturucu madde veya diğer sebepler nedeniyle güvenli araç kullanma yeteneğini yitirmek.

3. Manevi Unsurlar

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu kasten işlenen bir suçtur. 

Failin kastı, fiilinin başkalarının hayat, sağlık ya da malvarlığı bakımından tehlikeye neden olabileceğini kapsaması gerekir. Failin bir trafik kuralını bilinçli olarak ihlal etmesi durumunda kasıt unsuru gerçekleşecektir.

4. Somut Tehlike Şartı

Suçun oluşabilmesi için suç tanımında yer alan eylemin gerçekleştirilmesi yeterli değildir. 

Tehlikelilik halinin gerçekleşmesi ya da gerçekleşmesinin mümkün bulunması zorunludur. Her somut olay bakımından tehlikeye neden olma öğesinin varlığı aranmalıdır.

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçunda Zamanaşımı Süresi Ne Kadar?

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunda dava zamanaşımı ve ceza zamanaşımı olmak üzere iki ayrı zamanaşımı süresi bulunmaktadır.

  • TCK 179/1 (Trafik işaretlerine müdahale): Dava zamanaşımı süresi 15 yıl, ceza zamanaşımı süresi 20 yıldır.
  • TCK 179/2-3 (Tehlikeli araç kullanma ve alkollü araç kullanma): Dava zamanaşımı süresi 8 yıl, ceza zamanaşımı süresi 10 yıldır.
  • TCK 180 (Taksirle tehlikeye sokma): Dava zamanaşımı süresi 8 yıl, ceza zamanaşımı süresi 10 yıldır.

Dava zamanaşımı süresi suçun işlendiği tarihten itibaren hesaplanmaya başlanır. 

Dava zamanaşımı süresi geçtikten sonra trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu nedeniyle ceza davası açılamaz. Açılmış olan davanın bulunması halinde ise düşme kararı verilir.

Mahkeme Trafik Güvenliğini Tehlikeye Atma Suçunda Hangi Kararları Verebilir?

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkemenin verebileceği kararlar çeşitlidir. 

Mahkeme somut olayın koşullarına, kanıtlara ve failin kişiliğine göre aşağıdaki kararlardan birini verebilir:

Karar TürüTanımŞartlarıSonuçları
Beraat KararıSuçu sanığın işlemediği veya delillerin yetersiz olduğu durumlarda verilen kararSuçun kanıtlanamaması, delillerin yetersiz olması veya davranışın suç olmadığının tespit edilmesiSanık suçsuz sayılır ve adli sicile işlenmez. Tazminat talep edilebilir.
Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı Sanığın suçu işlemesine rağmen bazı nedenlerden dolayı ceza verilmemesine karar verilen durumAkıl hastalığı, cebir veya tehdit altında işleme, kusuru ortadan kaldıran hataBazı durumlarda adli sicile işlenebilir. Hukuki sorumluluk devam edebilir ve ceza infaz edilmez.
Mahkumiyet KararıSanığın suçlu olduğuna kanaat getirilip hapis cezası ile cezalandırıldığı kararSuçun kanıtlanması ve manevi unsurların oluşmasıHapis cezası hükmü verilir ve adli sicile işlenir. Tekrar suç işlenmesi halinde tekerrür hükümleri uygulanır.
Adli Para Cezasına ÇevirmeMahkeme tarafından verilen 1 yıl ve daha az hapis cezasının para cezasına dönüştürülmesiEn fazla 1 yıl hapis cezasına mahkum olunması ve kanuni şartların bulunmasıHer bir gün hapis cezası para cezasına çevrilir. Toplam ceza 1 yıl içinde peşin veya 2 yıl içinde taksitle ödenir.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)Mahkeme hükmünü açıklamayarak belirli bir denetim süresine bağlayan karar2 yıl veya daha az ceza, daha önce kasten suç mahkumiyeti olmaması, zararın giderilmesi5 yıl boyunca denetim altında tutulur. Bu süre içinde kasten suç işlenirse hüküm açıklanır. Aksi halde davanın düşmesine karar verilir.
Cezanın ErtelenmesiMahkeme tarafından verilen 2 yıl veya daha az hapis cezasının belirli şartlarla cezaevi dışında infaz edilmesiPişmanlık göstermesi, daha önce 3 aydan fazla ceza mahkûmiyeti olmamasıCeza cezaevi dışında mahkemenin denetiminde infaz edilir. Erteleme süresi içinde yükümlülüklere uyulursa ceza infaz edilmiş sayılır. Uyulmazsa kısmen veya tamamen infaz edilir.
Davanın DüşmesiBelirli sebeplerle ceza davasının sonlandırılması ve yargılamanın devam edilmemesine karar verilen durumGenel af çıkarılması, dava zamanaşımının geçmesi, sanığın ölmesi veya hukuki engellerin bulunmasıYargılama sona erer, soruşturma durdurulur ve ceza davası açılamaz. 

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu Yargıtay Kararları

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, E. 2019/5646 K. 2019/11556 T. 09.12.2019

Daire: Yargıtay 12. Ceza Dairesi

Esas No: 2019/5646

Karar No: 2019/11556

Karar Tarih: 09.12.2019

12. Ceza Dairesi  2019/5646 E.,  2019/11556 K.

Mahkemesi: Asliye Ceza Mahkemesi

Suç: Trafik güvenliğini tehlikeye sokma

Hüküm: TCK’nın 179/3-2. maddeleri gereğince mahkumiyet

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın sair temyiz itirazının reddine, ancak;

Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken; olay tarihinde trafik ekiplerince yapılan yol kontrolünde 1,88 promil alkollü olduğu tespit edilen sanık hakkında, kastının yoğunluğu ve meydana gelen tehlikenin ağırlığı gözetilerek, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi isabetli olmakla birlikte, hak ve nesafete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, benzer olaylar ile eylem ile ceza arasındaki dengeyi bozacak, adalet ve hakkaniyete uygun düşmeyecek biçimde yetersiz gerekçe ile alt sınırdan çok fazla uzaklaşılarak, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,

Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 09.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, E. 2016/11176 K. 2017/7651 T. 18.10.2017

Daire: Yargıtay 12. Ceza Dairesi

Esas No: 2016/11176

Karar No: 2017/7651

Karar Tarih: 18.10.2017

12. Ceza Dairesi  2016/11176 E.,  2017/7651 K.

Mahkemesi:Asliye Ceza Mahkemesi

Suç: Trafik güvenliğini tehlikeye sokma

Hüküm: Beraat

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

2918 sayılı kanunun 48/6 maddesinde ” Hususi otomobil sürücüleri bakımından 0.50 promil, diğer araç sürücüleri bakımından 0.20 promil üzerinde alkollü olan sürücülerin trafik kazasına sebebiyet vermesi halinde ayrıca Türk Ceza Kanunun ilgili hükümleri uygulanır. ” denilmekle,

İncelenen dosyada; kolluk kuvvetlerince yol kontrolünde yapılan ölçümde 122 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanığın, aldığı alkolün etkisiyle güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği halde, beraatine karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 18/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sıkça Sorulan Sorular

Trafik güvenliğini tehlikeye atma suçu hakkında merak edilen diğer soruları sizin için yanıtladık.

Trafiği güvenliğini tehlikeye sokma suçu nedir?

TCK 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu, kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güvenliğini kasıtlı olarak tehlikeye atan davranışlardır. 

Bu suç trafik işaretlerine müdahale etmek, araçları tehlikeli biçimde kullanmak veya alkol etkisiyle araç kullanmak suretiyle işlenir. 

Suçun oluşabilmesi için başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı açısından somut bir tehlikenin oluşması gerekir.

Alkollü araç kullanma suçunun cezası ne kadar?

Alkollü araç kullanma suçunun cezası üç aydan iki yıla kadar hapis cezasıdır. 

  • 1.00 promilin üzerinde alkollü araç sürme: Her durumda TCK m.179/3 atfıyla TCK m.179/2 gereği 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır
  • Hususi otomobil sürücüleri için 0.50 promil üzerinde alkollü araç sürme: Trafik kazasına sebebiyet vermesi halinde 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır
  • Ticari ve diğer araç sürücüleri için 0.20 promil üzerinde alkollü araç sürme: Trafik kazasına sebebiyet vermesi halinde 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır

Trafik güvenliği suçlarında şikayete gerek var mıdır?

Hayır, trafik güvenliği suçları şikayete tabi değildir ve re’sen soruşturulur. 

Bu nedenle herhangi bir kişi tarafından yapılan ihbar sonucu Cumhuriyet savcısı doğrudan soruşturma başlatır. 

Ayrıca mağdurun şikayetini geri çekmesi halinde bile yargılama süreci devam eder. Suçun şikayete tabi olmaması nedeniyle şikayetten vazgeçme mümkün değildir.

Trafiği tehlikeye atma cezası sicile işler mi?

Evet, trafik güvenliğini tehlikeye atma suçundan verilen mahkûmiyet kararı adli sicile işlenir. 

Ancak ceza verilmesine yer olmadığı kararının sanığın kusuru bulunmaması nedeniyle verilmesi halinde adli sicile işlenmez. Beraat kararı da adli sicile işlenmez. 

Trafiği tehlikeye atma cezası paraya çevrilir mi?

Evet, 1 yıl ve daha az hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir. 

Toplam adli para cezası 1 yıl içinde peşin veya 2 yıl içinde taksitle ödenebildiği gibi ödenmemesi halinde hapis cezası olarak çektirilir.

Trafik güvenliği suçlarında uzlaştırma mümkün müdür?

Hayır, trafik güvenliği suçları uzlaştırma prosedürünün uygulanabileceği suçlardan değildir. 

Bu suçlarda fail ile mağdur arasında anlaşma yoluna gidilmez ve uzlaştırmacı aracılığıyla uyuşmazlığın çözülmesi mümkün değildir. 

Suçun uzlaştırma kapsamında olmaması nedeniyle alternatif yargılama yöntemleri uygulanamaz.

1 defa alkollü araç kullanma mahkemeye çıkar mı?

Evet, alkollü araç kullanma ilk kez gerçekleşse de mahkemeye çıkar ve cezalandırılır. 

Alkollü araç kullanma fiili tespit edilmesi halinde otomatik olarak soruşturma başlatılır ve mahkemenin önüne gelir. 1.00 promilin üzerinde alkol tespit edilmesi durumunda cezalandırılma kaçınılmazdır.

Yazar

1997’den bu yana, her davaya değil belirli alanlara odaklanarak derinleşmeyi ve her müvekkilimizle birebir ilgilenmeyi benimsedik. Kalabalık bir ekip yerine, dosyaları bizzat takip etmeyi tercih ediyoruz.

Yorum yapın