Evlatlıktan Red Davası

Diğer

Türk hukuk sisteminde sıkça karıştırılan bir kavram olan “evlatlıktan red” aslında hukukumuzda doğrudan var olan bir işlem değildir. Bu terim halk arasında yaygın kullanılmasına rağmen hukuki karşılığı “mirasçılıktan çıkarma (ıskat)” işlemidir. 

Türk Medeni Kanunu madde 510-513 arasında düzenlenen bu kurum, belirli şartlar altında mirasbırakanın saklı pay sahibi mirasçılarını mirasçılık haklarından mahrum bırakmasına olanak tanımaktadır. 

Bu yazıda yaygın olarak evlatlıktan red davası olarak bilinen ama hukuki terminolojide mirasçılıktan çıkarma işleminin detaylarını inceledik. Evlatlıktan red davası nasıl açılır, hangi mahkemeye açılır, evlatlıktan reddetme şartları nelerdir, mirasçılıktan çıkarma (evladı mirastan reddetmek) nasıl yapılır gibi sorular başta olmak üzere süreci kapsamlı şekilde ele aldık.

Kimler Evlatlıktan Red Davası Açabilir?

Evlatlıktan reddetme olarak bilinen mirasçılıktan çıkarma, bir dava yoluyla değil, mirasbırakanın ölüme bağlı tasarrufu ile (vasiyetname veya miras sözleşmesi) gerçekleştirilir. 

Dolayısıyla evlatlıktan red davası açmak teknik olarak mümkün değildir. Burada mirasçılıktan çıkarmayı yapan kişi mirasbırakandır. Ancak mirasçılıktan çıkarılan mirasçı, bu işleme itiraz ederek bir iptal davası açabilir. 

Evlatlıktan Red Davası Geçerlilik Şartları Nelerdir?

Mirasçılıktan çıkarma işleminin geçerli olabilmesi için belirli şartların sağlanması gerekmektedir:

  1. Mirasçılıktan çıkarma ancak ölüme bağlı tasarruf ile yapılabilir (vasiyetname veya miras sözleşmesi).
  2. TMK m. 521’e göre çıkarma sebebi tasarrufta açıkça belirtilmelidir. Sebep belirtilmezse tasarruf yalnızca mirasçının saklı payı dışında geçerli olur.
  3. Çıkarma sebebi kanunda belirtilen sebeplerden biri olmalıdır:
    1. Mirasçının mirasbırakana veya yakınlarına karşı ağır bir suç işlemesi
    2. Mirasçının aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde ihlal etmesi
    3. Mirasbırakanın altsoyu hakkında borç ödemeden aciz belgesi bulunması

Mirasbırakan, kanunda belirtilen evlatlıktan red sebeplerine dayanarak saklı pay sahibi mirasçılarını mirasçılıktan çıkarabilir. 

Hangi Mahkemeye Evlatlıktan Red Davası Açılır?

Evlatlıktan red (mirasçılıktan çıkarma) dava yoluyla yapılmadığından bu işlem için mahkemeye başvurulmaz. 

Ancak, mirasçılıktan çıkarma işleminin iptali için dava açılması gerektiğinde görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise mirasbırakanın veya davacı olan mirasçının yerleşim yeri mahkemesidir.

Mirasçılıktan Çıkarma (Evlatlıktan Reddetme) Nasıl Yapılır?

Mirasçılıktan çıkarma işlemi, mirasbırakanın ölüme bağlı tasarrufuyla yapılır. Bu tasarruf, Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmiş bir vasiyetname veya miras sözleşmesi olabilir. 

Vasiyetname üç şekilde düzenlenebilir:

  1. Resmi vasiyetname (noter huzurunda)
  2. El yazılı vasiyetname
  3. Sözlü vasiyetname (sadece olağanüstü durumlarda)

Miras sözleşmesi ise resmi memur (noter) huzurunda yapılmalıdır. 

Düzenlenecek vasiyetnamenin türüne ve noterde yapılan işlemlere göre vasiyet ücreti değişiklik göstermektedir.

Evlatlıktan Reddedilince Ne Olur? (Evlatlıktan Reddin Hüküm ve Sonuçları)

Mirasçılıktan çıkarılan (evlatlıktan reddedilen) kişinin mirasçılık sıfatı ortadan kalkar. Bu durumda:

  1. Mirasçılıktan tamamen çıkarılan kişi mirastan pay alamaz ve tenkis davası açamaz.
  2. Kısmi çıkarma yapılmışsa, çıkarma dışında kalan pay oranında mirasçılık devam eder.
  3. Mirasbırakan aksini belirtmemişse, mirasçılıktan çıkarılan kişinin miras payı, o kişi mirasbırakandan önce ölmüş gibi değerlendirilir. Mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarına kalır.
  4. Mirasçılıktan çıkarılan kişinin altsoyu, o kişi mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı payını talep edebilir.
  5. Mirasçılıktan çıkarılan kişi, mirasçılık sıfatını kaybettiği için mirasbırakanın borçlarından kişisel malvarlığı ile sorumlu olmaz.

Mirasçılıktan Çıkarma (Evlatlıktan Red) Davası İptal Sebepleri Nelerdir?

Mirasçılıktan çıkarma (evlatlıktan red) işleminin iptali için aşağıdaki sebepler ileri sürülebilir:

  1. Mirasçılıktan çıkarmanın konu olduğu ölüme bağlı tasarrufun kanunun aradığı şekil şartlarını taşımaması
  2. Geçerli bir çıkarma sebebinin olmaması
  3. Tasarrufun aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması
  4. Tasarrufun içeriğinin, bağlandığı koşulların ya da yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması
  5. Mirasbırakanın tasarrufun yapılması anında ehliyetsiz olması
  6. Mirasbırakanın çıkarma sebebi hakkında açık bir yanılma içinde olması

Borç ödemeden aciz belgesi nedeniyle yapılan mirasçılıktan çıkarma için özel bir iptal sebebi daha vardır: Miras açıldığı zaman borç ödemeden aciz belgesinin hükmü kalmamışsa veya borç tutarı mirasçılıktan çıkarılanın miras payının yarısını aşmıyorsa, mirasçılıktan çıkarılanın istemi üzerine çıkarma iptal olunur.

Evlatlıktan Red Davasının İptali Ne Kadar Sürer?

Mirasçılıktan çıkarma (evlatlıktan red) işleminin iptali için açılan davalar genellikle 1-3 yıl sürmektedir, ancak yargı sürecinin karmaşıklığına bağlı olarak bu süre 5 yıla kadar uzayabilir. 

İptal davalarının süresi çeşitli faktörlere bağlıdır: Mahkemenin iş yükü, delillerin toplanması ve incelenmesi süreci, bilirkişi incelemesi gerekliliği, tarafların dava sürecindeki tutumları ve itiraz/temyiz süreçleri. Özellikle mirasçılıktan çıkarma sebebinin geçerli olup olmadığının tespiti için kapsamlı delil incelemesi gerekebilir.

Bu nedenle miras davalarında uzman bir avukatla çalışmak sürecin daha hızlı ve etkin şekilde yürütülmesine katkı sağlayabilir. 

Evlatlıktan Reddetme Dilekçe Örneği (Mirastan Mahrum Bırakma Dilekçesi)

Her hukuki uyuşmazlık kendi özel koşulları ve detayları çerçevesinde değerlendirilmelidir. 

Genel veya şablon niteliğinde dilekçeler üzerinden dava açılması, kişiye özgü hukuki durumların göz ardı edilmesine ve telafisi güç hak kayıplarına yol açabilir. Bu sebeple sitemizde dilekçe örneği ya da şablon dava dilekçesi paylaşılmamaktadır.

Tarafınıza en uygun ve doğru hukuki yolun belirlenmesi adına alanında uzman bir avukattan profesyonel destek almanızı önemle tavsiye ederiz. Size en doğru hukuki çözümü sunabilmemiz için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Mirasçılıktan Çıkarma (Evlatlıktan Red) Yargıtay Kararları

YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ, E. 2023/2686 K. 2024/2340 T. 02.05.2024

Daire: Yargıtay 7. Hukuk Dairesi

Esas No: 2023/2686

Karar No: 2024/2340

Karar Tarih: 02.05.2024

“Taraflar arasındaki mirasçılık belgesinin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın aktif dava ehliyeti bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Fatsa Sulh Hukuk Mahkemesinin 1982/446 Esas, 1982/430 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının muris …’ın mirasçısı sıfatını taşımadığını ve davada taraf ehliyetinin bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının mirasçı sıfatının bulunmadığı ve bu davayı açması için yetki de verilmediği anlaşıldığından, davanın aktif dava ehliyeti bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; murisin tek mirasçısı olmadığını, mirasçılık belgesinin hatalı olduğunu, murisin diğer mirasçıları ile anlaştıkları halde davalı ile anlaşamadıklarını, devam eden davalar bulunduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; murisin nüfus kayıtları incelendiğinde başkaca mirasçısının bulunmadığı, davacının muris ile bir kan bağının olmadığı, mirasçı sıfatı bulunmadığı, bu davayı açmak için aktif dava ehliyeti de bulunmadığı, davanın bu gerekçe ile reddine ilişkin kararın doğru olduğu anlaşıldığından, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını aynen tekrar ederek, mirasçılık belgelerinin kamu düzeninden olup sıhhati konusunda talepte bulunulduğunda kurumlar ve yargı organları tarafından resen incelenmesi gerektiğini, verilen resmi belgenin iptalini istediğini, resen gerekli hususların da dikkate alınarak kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, mirasçılık belgesinin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 598 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, mirasçılık belgesinin iptalini; hak kaybı yaşayan mirasçılar, mirasçı oldukları halde mirasçılık belgesinde adı yer almayan kişiler ve yetki verilmiş kişiler tarafından açılabileceği halde davacının bu kişilerden olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.”

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ, E. 2008/5666 K. 2008/9132 T. 23.06.2008

Daire: 2. Hukuk Dairesi

Esas No: 2008/5666

Karar No: 2008/9132

Karar Tarih: 23.06.2008

“Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece

verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp

düşünüldü.

1-Dava, eser sahibinin 17.5.2002 tarihinde ölümü üzerine, miras yoluyla intikal eden mali haklarının

takibi ve korunması için; Türk Medeni Kanununun 640/3. maddesi uyarınca miras ortaklığına temsilci

atanması isteğine ilişkindir.

Mirasbırakanın; mirasçılarından (kızı) Ş..’i ölüme bağlı tasarrufu ile mirasından iskat ettiği, Şirin’in açtığı

iskatın iptaline ilişkin davanın reddedildiği, bu kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Mirasbırakan çıkardığı

mirasçının miras payına yönelik başka türlü bir tasarrufta bulunmadığına göre mirasçılıktan çıkarılanın

alt soyu, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir.(TMK. 511/son) O halde;

Şirin miras ortaklığına dahil değildir. Şirin’in çocuğu Emre’nin (ergin olmadığından) yasal temsilcilerine

husumetin yöneltilmesi gerekirken, eksik hasımla hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

2-Yasal mirasçılardan F..’ın kısıtlandığı ve kardeşi B..’in vasi atandığı anlaşılmaktadır.F..vasisi B.. de yasal

mirasçı olup davaya taraftır. Kısıtlı ile kendi menfaati çatışma halindedir. F..’ı temsil etmek üzere kayyım

tayin ettirilmesi, (TMK. 426/2) kayyımın davaya dahil edilmesi ve gösterdiği takdirde delilleri toplanarak

ulaşılacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken, açıklanan husus gözetilmeden hüküm kurulması

doğru bulunmamıştır.

SONUÇ: Hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi.”

Sıkça Sorulan Sorular

Evlatlıktan red (mirasçılıktan çıkarma) hususunda diğer merak edilenleri sizin için derledik.

Evlatlıktan red davası var mı?

Hayır, Türk hukukunda “evlatlıktan red davası” şeklinde bir dava türü bulunmamaktadır. 

Hukukumuzda evlatlıktan reddetme veya çıkarma şeklinde bir düzenleme yoktur. Halk arasında kullanılan bu kavramın hukuki karşılığı Türk Medeni Kanunu m. 510-513 arasında düzenlenen mirasçılıktan çıkarma (ıskat) işlemidir. 

Baba çocuğunu evlatlıktan reddedebilir mi?

Evet, baba kanunda belirtilen sebeplerle çocuğunu mirasçılıktan çıkarabilir. 

Çocuk, babasına veya babasının yakınlarına karşı ağır bir suç işlemişse ya da aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerini önemli ölçüde ihlal etmişse, babanın evlatlıktan reddetmesi mümkündür.

Anne çocuğunu evlatlıktan reddedebilir mi?

Evet, anne de tıpkı baba gibi kanunda belirtilen sebeplerle çocuğunu mirasçılıktan çıkarabilir. 

Anne çocuğunu evlatlıktan reddetme işlemi için de aynı şartlar ve prosedürler geçerlidir. Eğer çocuk, annesinin veya annesinin yakınlarına karşı ağır bir suç işlemişse ya da aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerini önemli ölçüde ihlal etmişse, anne ölüme bağlı tasarrufla çocuğunu mirasçılıktan çıkarabilir. 

Hangi avukat evlatlıktan red davasına bakar?

Mirasçılıktan çıkarma (ıskat) yani evlatlıktan red davalarına miras hukuku alanında uzmanlaşmış bir avukat bakar. 

Miras hukuku davaları teknik hukuki bilgi gerektirdiğinden, mirasçılıktan çıkarma işlemleri veya bu işlemlerin iptali için uzman bir miras avukatından destek alınması büyük önem taşımaktadır.

Yorum yapın