
Avukatlara boşanma davası sorular olarak gelen başvurularda tecrübe ettiğimiz sorulara örnekler vereceğiz.
1 – Acil boşanmam lazım mümkün mü?
Kısa sürede boşanmanın tek yolu anlaşarak boşanmaktır. Anlaşmalı boşanma denen ve “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” maddesine dayanan bir boşanma davasıdır. Hemen boşanmak istiyorum, en kısa sürede bitsin istiyorum diyen eşin, diğer eşle bazı konularda anlaşmış olması gerekir. Ayrıca 1 yıldan fazla evli olmak ve duruşmada tarafların bulunması da diğer şartlardır. Bunu aşmanın yolu da vardır.
Anlaşmalı boşanabilmek için mutabık kalınması gereken hususlar şunlardır:
Boşanmak.
Küçük çocuk varsa (18’den küçük) velayetinin kimde kalacağı.
Velayeti almayan ebeveynin çocukla ilişkisinin düzenlenmesi. Örneğin ne zaman göreceği. Biz medeni insanlarız istediğimiz zaman zaten görürüz ya da ben istediğim zaman çocuğumu göreceğim şeklinde bir madde konulamaz. Anlaşma maddelerinin infazı mümkün olmalı, karışıklık yaratmamalı, net ve uygulanabilir olmalı. İstediğim zaman demek bir belirsizliktir, gerektiğinde mahkeme ve icra dairelerince infazı da mümkün değildir. Bu nedenle net bir düzenleme yapılmış olunması gerekir.
Maddi – manevi tazminat, çocuk varsa iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, eşyaların kimde kalacağı, mallarla ilgili talepler ve dava hakkı. Bu konu ile ilgili en çok rastlananı tarafların birbirinden tazminat ve mal istemedikleri, mal rejiminin tasfiyesi taleplerinin bulunmadığı, yoksulluk nafakası istenmediği, küçük çocuk için …..-TL iştirak nafakası istendiği, velayetin anneye bırakıldığı ve baba ile şahsi münasebetinin mahkemeye bırakıldığı şeklinde bir anlaşmadır.
Yargılama giderlerini kimin ödeyeceği. Örneğin “taraflar yargılama gideri talep etmemektedir.” denildiği zaman, dava giderlerini davayı açan ödemiş olacaktır ve diğerinden isteyemeyecektir. Zaten bu giderler de önemli bir meblağ değildir.
2 – Çekişmeli boşanma davası ne kadar sürer?
Her olaya göre değişir. Ancak çekişmeli boşanma davasının genel olarak 2 yıl gibi bir sürede bitebileceğini ancak itiraz edilirse bu sürenin 5 yılı da bulabileceği ve geçebileceği söylenebilir.
Siz dava açtığınızda eşiniz hiçbir cevap vermezse ve davayla ilgilenmezse 2 ya da 3 celsede (celse aralığına göre zaman değişir. İstanbul’da celse arası 2 – 3 aydır ve buna göre en az 5 ay en fazla 9 aylık bir süre söz konusu olabilecektir) bitebilir. Tabi tüm işlemlerin bilinçli ve pratik bir şekilde bir avukat tarafından takibi gerekecektir. Aksi halde 2 yılda da bitmeyebilir.
Siz dava açtınız eşiniz de duruşmadan önce davayı kabul ettiğine dair bir dilekçe verdiyse ama duruşmaya gelmediyse 1 ya da 2 celsede dava sonuçlanabilir.
Eşiniz boşanmamak için ya da tazminat velayet vs. konularda direniyor ve davayı takip ediyor ama bir avukatı yoksa kanaatimce dava 1 yıldan önce bitmeyecektir. Muhtemelen 1 – 1.5 yıl arasında bitebilir. Boşanamayabilirsiniz de.
Eşiniz iyi bir avukat vasıtasıyla davasını takip ediyor ve en azından davanın uzamasını istiyorsa dava 3 yıldan önce sonuçlanmayacaktır. Süre çok daha uzun da olabilir. Boşanmanız mümkün olmayabilir de.
3 – Eşim beni aldattı, ispatı da var tek celsede (ya da 1 haftada) boşanılıyormuş?
Tek celsede boşanmak, anlaşmalı boşanma ya da her iki tarafın boşanmak ve diğer hususlarda anlaştığı (anlaşmalı boşanmanın diğer şartları olmasa bile) davalarda mümkündür. Bunun dışında mümkün değildir. Anlaşmalı boşanma şartları yoksa fakat taraflar boşanmak ve sonuçlarında anlaşmışlarsa da 1 haftada boşanmak genelde mümkün değildir.
Özet bilgi olarak şunu söyleyelim. İki taraf da anlaşmamışsa ortada bir çekişme var demektir ve en azından taraflar birbirlerinin dilekçelerine cevap verecekler. Tanık ve delil listeleri sunulacak, bazı birimlere yazılar yazılacak, tanıklar getirtilecek ve dinlenecek vb. işlemler var demektir. Bunların hepsinin tek celsede yapılması mümkün değildir. Her celsenin arasının ortalama 2 – 3 ay olduğunu düşünürsek tek celsede ya da 1 haftada boşanmanın mümkün olmadığı anlaşılacaktır. Yani aldatma da olsa başka bir sebep de ola ve delilleri de kesin olsa bile bu mümkün değildir.
4 – Kocamı aldattım ve o bunu ispat edip çocuğun velayetini alacağını söylüyor?
Aldatma, velayetin babaya verilmesi için bir sebep değildir. Çocuk genellikle anneye verilir. Özellikle de yaşı küçükse. Sürekli değişik erkeklerle birlikte olma hali gibi “haysiyetsiz bir hayat” süren veya uyuşturucu alışkanlığı olan veya benzeri durumlarda olan anneye velayet verilmeyecektir.
5 – Boşanma davası için avukat tutmam şart mı?
Avukat tutma mecburiyeti yoktur. Sadece menfaatlerinizin en iyi şekilde temini için boşanma konusunda deneyimli ve bilgili ve sizin işinizi özenle takip edeceğine inandığınız bir “boşanma avukatı” tutarsanız sizin için iyi olacaktır. Avukata ödeyeceğiniz ücretin çok daha fazlasını kazanmanız mümkündür. Bu kazanma bazen kaybetmeme şeklinde de olabilir.
Anlaşmalı boşanmada bile yapılacak bazı hatalar boşanma davasının reddine ya da ertelenmesine sebep olabilmektedir. Tabi hak mahrumiyetlerine de sebep olabilmektedir. Ancak vatandaşlar ne kaybettiklerini anlamadıkları için ya da ne kazanabilecek olduklarının farkında olmadığı için avukatsız olarak bu işi halledip karda olduklarını zannedebilmektedirler.
Yüzde yüz haklıyım avukata ihtiyacım yok. Zaten edebiyatım da kuvvetli her şeyi yazarım. Bunun gibi bir mantıkla boşanma amacınıza ulaşamayabilirsiniz. Boşansanız bile yüksek miktarlarda tazminat ve nafaka ödemeniz gerekebilir. Derinlere inmeden özet olarak şunu söyleyebiliriz: Dava boşanma davasını kazanmanın / maksimum avantajla kazanmanın, haklı olmakla ya da iyi yazı yazmakla ya da iyi konuşmakla pek de bir ilgisi bulunmamaktadır.
Boşanma davası sorular yazımız sizlere genel bir fikir edinmeniz için sunulmuştur.
6 – Davayı kazanırsam nasıl olsa bütün masrafları karşı taraf ödeyecek? Avukatımın ücretini kaybeden ödeyecek?
Davayı kazandığınızda yargılamada yapılan masrafları vardır. Örneğin dava harcı, bilirkişi ücreti, yazışma giderleri, keşif giderleri. Bunları, kaybeden taraf ödeyecektir. Karşı tarafın avukatı sizin avukatınıza da cüzi bir miktar avukatlı ücreti ödeyecektir. Ancak sizin kendi avukatınıza ödemeniz gereken avukatlık ücretini ödemeyecektir. Bu ücret her zaman sizin sorumluluğunuzdadır ve boşanma davasında esas yüklü tutar da bu kısmıdır.
7 – Messenger, cep telefonu mesajları vs. elimde. Bunları kullanabilir miyim?
Bu tür verilerin delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı her zaman net bir durum değildir. Ancak bu tür delile iyi bir avukatın elinde sizin için çok faydalı hale gelebilecektir.
8 – Eşimin bütün telefon kayıtlarını çıkartırım ve ondan boşanır yüksek bir tazminat alırım?
Telefon kayıtlarının görüşme içerikleri boşanma davasında kullanılamamakta hatta temin edilememektedir. Bu yasal değildir ve hiçbir mercii de bu içeriği mahkemeye vermez. Ancak eşinizin telefonla ne zaman kiminle ne sürede görüşme yaptığı şeklindeki dökümü mahkeme temin edebilir ki bu da bazen işinize yarayabilmektedir. Bir avukatınız varsa bu delilden çok fayda sağlayabilir.
9 – Benim gelirim yok, malım mülküm de yok mahkeme fazla bir tazminat vermez karıma?
Mahkeme hiçbir geliriniz olmasa bile aleyhinize örnek olarak 30 – 40 bin TL tazminata hükmedebilir. Nafaka bağlayacaksa 300 – 400 TL civarı çocuk başına nafaka da bağlayabilir. Tabi bunların tahsil edilmesi başka bir şeydir. Yani malınız yoksa tazminatı sizden alamayacaktır ancak sürekli bir haciz tehdidi ile karşı karşıya olacaksınız. Nafakanın ödenmemesi halinde hapis cezası yaptırımı da vardır. Tazminat için böyle bir yaptırım yoktur.
10 – Burası küçük yer. Buradan avukat tutarsam avukatım karşı tarafa geçebilir?
Bu tür soru ve yakınmalara muhatap olabildiğimiz için burada bazı açıklamalarda bulunmaya gerek duyduk. Küçük yerlerde insanları birbirlerini tanırlar. Avukatınızın karşı tarafı tanıyor olma ihtimali de vardır. Ancak karşı tarafı tanıyor olması ya da karşı tarafın ona kolay ulaşabilecek olması, avukatınızın saf değiştireceği anlamına gelmez. Böyle bir hususu değerlendirirken şu fikirleri gözetmek gerektiği kanaatindeyim:
Avukatlık mesleği gerek disiplin yaptırımı gerekse cezai ve hukuki (tazminat) yaptırımı vardır. Yerleşmiş ve çok eski bir meslektir.
Avukatınızın taraf değiştirdiğinin öğrenilmesi de ispatı da genelde güç olabilir. Bazen yok yere şüphelenebileceğiniz gibi bazen de farkında olmayabilirsiniz.
Olay meslekten ziyade insanın kendisini, şahsiyeti ilgilendirmektedir. Her meslekte yanlış yapan insan olabilir. Önemli ola avukatınızın bu karakterde biri olmadığından emin olabilmenizdir. Kural olarak bir avukat böyle bir şeye tevessül etmeyecektir. Kanaatime bu tür iddiaların büyük bir çoğunluğu doğru değildir.
Yukarıdaki bilgiler ışığında, kararınızı verebilirsiniz. Kararınızın doğru olup olmadığını kesin bilmeniz bence mümkün olmayacaktır.
11 – Boşanma davasını nerede açabilirim?
Boşanma davası taraflardan birinin Türkiye’deki ikameti aile mahkemesinde açılır. Taraflar yetki itirazında bulunmayacaklarsa Türkiye’de istediğiniz yer aile mahkemesinde (aile mahkemesi olmayan yerlerde asliye hukuk mahkemesinde) boşanma davasını açabilirsiniz. Bu kural tanıma tenfiz davaları için de geçerlidir.
12 – Yurtdışında boşandım geçerli mi?
Yurtdışında aldığınız boşanma kararı Türkiye’de tanıma tenfiz davası açmanız halinde geçerli hale gelebilecektir. Bu konu ile ilgili diğer yazılarımıza bakabilirsiniz.
Yurt Dışında Boşandınız Ama Türkiye’de Hala Evlisiniz
13 – Boşanma kararını temyiz ettim. Yargıtay’da duruşma yapılıyor mu?
Kural olarak Yargıtay’da duruşma yapılmaz. Ancak bazı davalarda ve durumlarda isteğe bağlı olarak yapılabilir. Boşanma davalarında da temyiz dilekçenizde duruşma talebinde bulunursanız Yargıtay’da bir duruşma yapılır.
14 – Boşanma davası açıldıktan sonra eşimi aldatsam?
Evlilik birliği süresince eşlerin birbirlerine sadakat yükümlülüğü devam eder (TMK. md. 185/son). Bir eşin sadakatsiz tutum ve davranışlarda bulunması diğerine de bu hakkı vermez (H.G.K. 26.11.2008 gün 2008/2-698 Esas 2008/711 Karar). Toplanan delillerden sadakatsiz tutum içinde bulunan kocaya karşı boşanma davası açan kadının da, dava sırasında bir başka erkekle ilişkide bulunduğu, bu suretle sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı kadın da davalı eşi kadar evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurludur.